EFSUN ERBALABAN/EGELİ GAZETE-Karabağlar Belediyesi son dönemde, sosyal medyadaki çöp yığını görüntüleri, kaçak yurt binasının yıkılamaması gibi konularla gündeme geldi. Karabağlar’daki belediye başkanlığı görevinin 16 ayını tamamlayan Helil Kınay da Egeli Gazete’ye verdiği röportajda, ilçede yere izmarit atana 831 lira ceza kestiklerini, çevreyi kirletenlere verilen cezaların 150 bin liraya ulaştığını söyledi.
Kınay, sosyal medyada sıkça fotoğrafları ve videoları yer alan çöp yığınları iddialarına bir çevre mühendisi olarak hassasiyetle yaklaştığını belirterek, Harmandalı Düzenli Depolama Tesisinin kapatılmasının ardından atık bertarafının tüm İzmir için önemi artan bir konu olduğunu söyledi.
Atık yönetimi sürecini merkezi idare, büyükşehir belediyesi, ilgili bakanlıklar ve ilçe belediyelerinin ortak yürütmesi gerektiğine dikkat çeken Kınay, “Zincirde herhangi bir aksama olduğu zaman bu sokağa ve hayatımıza yansıyor. Karabağlar’da hizmetleri aksatmadan yürütmeye çalışıyoruz. Düzenli olarak çöp konteynırlarımızın boşaltıldığı ve büyükşehir sistemi içerisinde bertarafının gerçekleştirildiği bir çalışmayı yürütüyoruz” dedi.
Kınay, ilçede temizlik konusuna özel önem verdiklerini, hizmet kalitesini arttırmak amacıyla mobilya atıkları, moloz, hafriyat atıkları, dal budak ve bahçe atıkları için belirli günlerde randevulu toplama sistemi geliştirdiklerini, dip köşe temizlik hareketi uygulamasını hizmete aldıklarını dile getirdi.
ÇEVREYE KİRLETENE CAYDIRICI CEZALAR VAR
Zabıta bünyesinde çevre birimi oluşturduklarını anlatan Kınay, “Bir ceza uygulamamız var. Çevre ekibimiz ile beraber zabıta birimimizle de oluşturduğumuz çevre ekibimiz ile artık yere çöp atanlardan, kontrolsüz atık bırakanlarla ilgili ceza uygulamasını yürütüyoruz. Bu uygulamada yere sigara atmak 831 lira. Belli kademelerle şahıslarda 90 bin liraya, şirketler üzerinden 150 bin liraya ulaşan cezalarımız var” dedi.
Kınay, kontrolsüz atık bırakan kötü niyetli kişilere plaka, kamera kayıtları, şikayet yöntemleriyle ulaştıklarını cezalarını da adreslerine yolladıklarını ifade etti.
İşletmelerin, sanayi tesislerinin, atölyelerin, imalathanelerin Çevre Kanunu kapsamında üretimden kaynaklı özel yönetmeliklere tabi olduğunu vurgulayan Kınay, bu işletmelerin atıklarının lisanslı tesislerde bertaraf edilmesi gerektiğini, denetiminin de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülmek zorunda olduğunu vurguladı.
Kınay, sosyal medyada yer alan atık görüntülerinin de bu tesislerden kaynaklandığını ve belediyeye yönelik manipülasyon amacıyla yayıldığını söyleyerek, “Kendi yetkimiz dışında olan konularda ilgili mevzuatlar kapsamında işlemlerin yapılması için de yetkili kurumlara gerekli bildirimleri de yapıyoruz. Birden fazla aslında cezai yaptırım uygulaması var” diye konuştu.
Atık bertarafı konusunda bakanlık yetkilerini de sorumluluklarını yerine getirmeleri için göreve çağıran Kınay, “Sosyal medyada yer alan fotoğraflarda gördüğünüz büyük atıklarla ilgili özellikle mobilya atıkları, tekstil sektöründen kaynaklanan atıklar ya da hurdacıların aslında yasa dışı olan, denetime tabi olan, izinsiz çalışan hurdacıların yarattığı kirliliklerdir. Çevre, Şehircilik ve de İklim Değişikliği Bakanlığının sorumluluğunda, denetiminde olması gereken, izlemesi yapılması gereken atıklardır. Bunlar şehrimizi olduğundan çok daha fazla kirletiyor ve bertarafı için bu iş yerlerinin bedel ödemesi gereken atıklar olduğundan bunlar kontrolsüz bırakılarak aslında belediyelerin çöp toplamadığı gibi bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Ben buradan bir kez daha bunu paylaşayım. İlgili tüm kurum kuruluşlarının kendi sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor” dedi.
PAZARCILARA 100 LİRALIK KATI ATIK BEDELİ
Karabağlar Belediyesinin pazar yeri esnafı tarafından protesto edilmesine de değinen Kınay, sorunun tezgah başına 100 liralık katı atık bedeli uygulamasından kaynaklandığını aktardı.
Kınay, İzmir'deki tüm belediyeler tarafından evlerde, iş yerlerinde uygulanan bir sistem olduğuna değinerek, Karabağlar Belediyesi olarak esnafı sürece katmak amacıyla Pazarcılar Odası ile ön görüşme yaptıklarını, belediye meclislerinde oy birliğiyle karar aldıklarını anlattı.
Tüm İzmir’deki uygulamanın Karabağlar’da hayata geçirilmesi sırasında algı operasyonu yapıldığına dikkat çeken Kınay, “Karabağlar Belediyes'nin de partimizin de aslında halkın yanında, esnafın yanında, pazarcının yanında, emeğin yanında olmak dışında başka bir çalışması yoktur. Bir sorun varsa bir eksiklik varsa da bunu çözmek adına sürekli iletişim halinde olduğumuz, bu niyetimizi de eylemimizi de ortaya koyduğumuz bir noktada birilerinin yarattığı algı operasyonun içerisinde belediyemizin hedef alınmasını ya da hedef gösterilmeye çalışılması olmasını manidar buluyorum” dedi.
Kınay, tarifenin iptaline ilişkin Karabağlar Belediyesine açılan davanın sonuçlanmasını beklediklerini vurguladı.
YEŞİLYURT PAZAR YERİ TARTIŞMALARI RANT KAYNAKLI MI?
Tartışmaların odağındaki bir diğer konu olan Yeşilyurt Pazar Yeri çalışmasını da anlatan Kınay, hazırlıkların geçen dönem başladığını ve temel atıldığını, göreve geldiğinde projeyi devam ettirdiklerini belirtti.
Kınay, projeyle ilgili çok spekülasyon yapıldığına işaret ederek, şunları anlattı:
“Yeşilyurt bölgesinde pazar yeri ve otopark olarak projesi yapılmış ve 2026 Haziran ayında bitecek olan bir projeden bahsediyoruz. Özellikle pazarcılarla belediyenin karşı karşıya getirilmesi istendiği doğru olmayan ifadeler ortaya atıldı” dedi.
İnşaatın durdurulduğu iddialarının doğruyu yansıtmadığını, yüklenici firmanın çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Kınay, şöyle devam etti:
“Mümkünse daha kısa sürede bitirme hedefimiz var. Ödeme planlarımızla ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. Zaten ödemelerimizi gerçekleştirmiş durumdayız. Biz bölgeye daha iyi hizmet edebilmesi, gelirlerimizin artması, hizmet kalitemizin artması anlamında bir imar planı değişikliği ile beraber pazar fonksiyonun devam edeceği bir projeden bahsediyoruz. İki gün pazar dışında kalan günlerde de belediye hizmet alanı olarak kullanabileceğimiz pazar sayısında, tezgah sayısında, mevcut otopark kapasitesi sayısında herhangi bir değişiklik olmadan ilave bir belediye hizmet alanı yaratabileceğimiz bir model üzerinden imar planı değişikliği talebinde bulunmuştuk. Bu talep ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi tarafından reddedildi ve bu çalışmayla beraber bazı tartışmalar ortaya atıldı. Bu pazar yerinin bir alışveriş merkezi olarak satılacağı, belediye tarafından satıldığı, hatta belediye başkanı tarafından çeşitli görüşmeler yapıldığı gibi doğru olmayan ifadelerle çokça da aslında manipülasyonlarla birlikte yürüyen atık tarifeleri ile ilgili cümlelerle birlikte birleştirilen bir karmaşanın içerisindeyiz. Bu sorunun doğru cevabı şudur. Yeşilyurt pazar yerimizin inşaatı devam etmektedir. Herhangi bir problem yoktur. Belirtilen süre içerisinde hızlı bir şekilde tamamlanıp o bölgeye hizmet vermeye başlayacaktır.”
UZUNDERE’DE BİR TÜRLÜ YIKILAMAYAN KAÇAK YURT BİNASI KİMİN SORUMLULUĞUNDA?
Uzundere Mahallesi’nde yıkım kararı bulunmasına rağmen kaçak olarak faaliyet gösteren ve İsmailağa Cemaati’ne ait olduğu bilinen yurt binasına ilişkin olarak da açıklamada bulunan Kınay, hukukun uygulanması için resmi kurumları çağrıda bulundu.
Kınay, yıkım kararını, gerekli güvenlik önemlerinin alınamaması, kimliği belirsiz kişiler tarafından alanın çevresinin kapatılması nedeniyle gerçekleştirilemediğini söyleyerek, şu bilgileri verdi:
“Alanda yine yıkım işlemi için çalışmalarımız oldu. Yine benzer şekilde emniyet güvenlik tedbirleri kapsamındaki gerekçeler ve Kaymakamlığın bir yazısıyla beraber yıkım sürecimiz engellendi. Bununla ilgili basın açıklamalarımız, suç duyurularımız, süreçlerimiz, yasal ve idari yürüttüğümüz bazı çalışmalarımız var. Bunların hepsini kamuoyuyla paylaştık. Geldiğimiz noktada Karabağlar Belediyesi her türlü kaçak yapılaşma ile ilgili süreçte olduğu gibi burada da yıkım işlemi ile ilgili yıkım kararı verilmiş olan, hukuki süreçleri tüketilmiş olan bu yapıyla ilgili üzerine düşeni yapmaya devam ediyor ve devam edecek.”
Binanın ilk yıkım ihalesine katılan firma olmadığını belirten Kınay, “Biz yine ihalelerimizi gerçekleştirmeye, süreci yürütmeye devam edeceğiz. Ama burada Kaymakamlık, Valilik, ilgili bakanlıklar tarafından da bu kaçak yapı ve kaçak yapıdaki faaliyetlerle ilgili gerekli sürecin yürütülmesi gerekiyor. Burada belediyenin yıkmadığı gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Belediyenin yıkmadığı bir durum yok. Tam tersine biz belediye olarak kendi yetkimiz kapsamında tüm süreçleri yürütüyoruz. Yürütmeye devam ediyoruz. Ancak belediyemizin yetkisi dışında olan kaymakamlık, valilik, emniyet müdürlüğü ve ilgili bakanlık tarafından da yürütülmesi gereken ve yasa, hukuka, anayasaya aykırı olan diğer faaliyetlerle de ilgili yapılması gereken çalışmalar noktasında ben ilgili kurumların gerekli çalışmayı yapacağına inanıyorum. Yapması gerektiğini biliyorum” dedi.
KAVACIK FESTİVALİNE ÇAĞRI
Karabağlar Belediyesi olarak halk yararına çalışmalarını hassasiyetler yürüttüklerini, ilçenin değerlerine sahip çıktıklarını ve tanıttıklarını söyleyen Kınay, bu çalışmalardan birinin de Kavacık’taki üzüm festivali olduğunu belirtti.
Kınay, Kavacık’ın üzümüyle ünlü olduğunu hatırlatarak, 13-14 Eylül’de yapılacak etkinliğin yerel üreticilerin tanıtımı ve kadın kooperatifinin geliştirilmesi anlamında da önem taşıdığını dile getirdi.
Kadının, sporun ve gençliğin öne çıktığı festivale tüm İzmirlileri davet eden Kınay, Cumhuriyetin temel ilkeleri ile Büyük Önder Atatürk’ün izinde aydınlık bir yolculuk yürüttüklerini vurguladı.
KIZ ÖĞRENCİLERE YURT VE GENÇLERE EĞİTİM DESTEĞİ
Gençlerin gözünden bakıldığında Türkiye’nin en büyük sorunlarının eğitim, barınma, diploma ve iş olduğunu söyleyen Kınay, KARBEM Dershanesi’nin iki şubesiyle 1500 öğrenciye eğitim desteği verdiğini aktardı.
Kınay, belediye bünyesindeki kız öğrenci yurdunun da kapasitesini bu yıl 250’den 300’e çıkardıklarını dile getirerek, “Dershanemiz, yurdumuz, bunun dışında eğitim desteklerimizle beraber de yine belediye bünyesindeki çalışmalarımızda üniversiteyi kazanan öğrencilere yönelik eğitim desteklerimiz var ve diğer desteklerimiz var. Biz sosyal belediyeciliği benimsiyor, karıncanın yangına su taşıması misali bir damla da olsa nefes olmaya çalışıyoruz. Karabağlar’da tek hedefimiz bilimden yana, mühendislikten yana, yasa ve yönetmelikler doğrultusunda ama en çok kamudan ve halktan yana, Karabağlar’dan yana çalışmalar yapmak” diye konuştu.
Kınay, mazeret üretmeden, gider ekonomisi içinde yeni imkanlar yaratarak hizmetlerine devam ettiklerini, hizmet aracı satın alarak kurumsal gücü yükselttiklerini, yemek hizmetlerini kurum bünyesinde vermeye başladıklarını, belediyeye ait benzin istasyonunu “kadın ve yeşil istasyon” olarak işletmeye başladıklarını anlattı.
Bölgesel istihdam ofisi hizmete açarak öncelikle kadın ve engelli bireylerin iş sahibi olmasına çalıştıklarını da hatırlatan Kınay, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ama benim en çok gurur duyduğum çalışmalardan bir tanesi şudur, hep hayatın içinde olan, sokağın içinde olan, dört duvar içerisinde olmayan bir belediyecilik yürütüyoruz biz.
Yani sırça saraylarda, sırça köşklerde oturup masa başında yorumlar yapmadan hayatın içinde, o yaptığımız çalışmaların eksiğini, yanlışını, doğrusunu görerek ilerletmeye çalışıyoruz. İki haftada bir başkan mahallede adını verdiğimiz uygulamamızla beraber mahallelerdeyiz. Bütün ofisimizi, istihdam ofisimizi, hemşehri iletişim merkezimizi bir mahallemizde kuruyoruz. Ve orada bütün gün mesaimizi geçiyoruz. Sabah 9'dan akşam 5-6'ya kadar. Orada vatandaşlarımızla iç içeyiz. Şikayetleri dinliyoruz, sorunları dinliyoruz, çözümlerimizi anlatıyoruz. Bazen dertleşiyoruz. Kendi sorumluluklarımızı anlatıyoruz. Tüm bunlarla beraber daha iyisini yapmak için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Ama bunu tek başımıza yapmıyoruz. Karabağlar'da tüm çalışma arkadaşlarımızla beraber aynı zamanda Büyük Karabağlar ailesinin o sıcaklığın dayanışmasını hissederek yapıyoruz. Ben bu 16 ay boyunca yolculuğumuza emek veren herkese çok teşekkür ediyorum.”
Sayfa başına git








