İzmir’in turistik ilçesi Çeşme’nin Boyalık mevkiinde yaklaşık on yıl önce satın alınan bir arsada inşa edilen lüks ikiz villalar, tarihi Roma kalıntıları nedeniyle yeniden kamuoyunun gündeminde. Teknik direktör Emre Belözoğlu’nun yaptırdığı belirtilen denize sıfır konumdaki villaların, milyonlarca dolara satıldığı iddia edilirken; inşaat sürecinde ortaya çıkan tarihi Roma hamamı kalıntıları ve alanın SİT statüsü tartışmalara neden oldu.
SİT alanında villa inşaatı: cam zemin ve çelik konstrüksiyon
İnşaat sırasında tespit edilen Roma dönemine ait hamam kalıntıları nedeniyle alan, 3. derece arkeolojik SİT alanı olarak tescillendi. Buna rağmen, proje çelik konstrüksiyon ve cam zemin gibi yöntemlerle sürdürülerek tamamlandı.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Çeşme Çevre Derneği, yapılaşmanın tarihi alanın ticari amaçlarla dönüştürülmesi anlamına geldiğini savundu. Dernek açıklamasında, “Belözoğlu, villaları temel kazmadan çelik konstrüksiyonlarla inşa ettirmiş, kalıntılar cam zeminle sergilenmiş gibi gösterilmiştir. Ancak bu durum, kalıntıların korunması değil, tarihi alanın ticari amaçlarla dönüştürülmesidir. Bu olay, yalnızca tarihi değerlerin değil, kamunun bilgi alma ve denetim hakkının da yok sayıldığını göstermektedir” ifadelerine yer verildi.
Dernek ayrıca, villaların satış detaylarının hâlâ kamuoyundan gizlendiğini belirterek, alanın eski haline iade edilmesi ve gerekli soruşturmaların başlatılması çağrısında bulundu.
“Her Şey Yasal, Tüm İzinler Alındı”
Çıkan haberler üzerine Cumhuriyet Gazetesi’ne konuşan Emre Belözoğlu, inşaatın tüm resmi izinler doğrultusunda yapıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"2012 yılında söz konusu arsa tarafımıza teklif edildiğinde, taşınmazın yapı izni raporları, Anıtlar Kurulu onayları ve gerekli oturma izinleri alınmıştı. Yapıyı Anıtlar Kurulu’nun yönlendirmeleri ve Kültür Bakanlığı’nın izinleri çerçevesinde tamamladık. Yaklaşık 7-8 yıl boyunca ailemizle bu yapıda ikamet ettikten sonra oturmayacağımıza karar verdik ve satışını gerçekleştirdik.
Satış esnasında aldığımız ve sattığımız bedeller tapu kayıtlarında açıkça bellidir. Bu yapının inşa sürecinde gerekli tüm resmi izinlerin alındığı belgelerle sabittir. Buna rağmen araştırılmadan yapılan bu haberlerin, kamuoyunda negatif bir algı oluşturma çabası taşıdığını düşünüyorum.
İzmir Çeşme, ülkemizin her bölgesi gibi bizim için de büyük bir değere sahiptir. Çeşme’nin benzersiz güzelliğini koruma konusunda, kendi evimin bahçesi dâhil olmak üzere bir vatandaş olarak elimden gelen her şeyi yaptım ve yapmaya da devam edeceğim."
Sayfa başına git
GÜNCEL
