Parkinson hastalığı, distoni, epilepsi gibi hareket bozukluklarının yanı sıra tedaviye dirençli
depresyon, takıntı hastalığı (OKB) ve bağımlılık gibi psikiyatrik hastalıklarda son yıllarda kullanılan
Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) pek çok hasta için umut olabiliyor. 3. Avrupa Nöroloji ve
Nöropsikiyatri Kongresi’nde Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) ile ilgili klinik sonuçlar ve güncel
teknolojik gelişmelerle ilgili bilgi veren Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir
Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kaan Tuğberk Özdemir, bu yöntemin sadece motor semptomları değil, aynı
zamanda hastaların yaşam kalitesini de belirgin şekilde artırabildiğini vurguladı.
Bilimsel olarak umut oluyor
Op. Dr. Kaan Tuğberk Özdemir, “Artık beynin içindeki devreleri görüntüleme ve hedefe yönelik
elektriksel uyarılarla yeniden dengeleme imkanına sahibiz. Bu, hem bilimsel hem insani anlamda
büyük bir umut kaynağı” dedi. Ayrıca DBS’nin geleceği hakkında da bilgi veren Op. Dr. Kaan Tuğberk
Özdemir, “Gelişmiş görüntüleme yöntemleri ve yapay zekâ destekli programlama sayesinde her
hastaya özel tedavi planları yapılabiliyor. Özellikle Parkinson hastalarında kullanılan yeni nesil
‘yönlendirilmiş elektrot’ sistemlerinin, beyin içindeki hedef alanlara daha hassas uyarılar
gönderebiliyor” ifadelerini kullandı.
Her hastada aynı düzey yanıt olmayabilir
Derin Beyin Stimülasyonu’nın, beyinde milimetrik düzeyde belirlenen hedeflere elektrot
yerleştirilerek uygulanan cerrahi bir girişim olarak tanımlandığını söyleyen Op. Dr. Kaan Tuğberk
Özdemir, “DBS, yalnızca hareket bozukluklarında değil, bazı psikiyatrik tablolarda da umut verici
sonuçlar verebiliyor ancak her hastada aynı düzeyde yanıt beklemek doğru olmaz. Bu yöntem dikkatli
hasta seçimi, detaylı değerlendirme ve deneyimli merkezlerde uygulama gerektiriyor”
değerlendirmesinde bulundu.
Detaylı değerlendirme şart
“DBS tedavisi öncesinde hastalar detaylı nörolojik ve psikolojik değerlendirmelerden geçirilir. Doğru
hasta seçimi, tedavinin başarısında kritik bir rol oynar” diyen Op. Dr. Kaan Tuğberk Özdemir, “Cerrahi
işlem sonrası hastalar birkaç gün hastanede izlenir ve ardından evde iyileşme sürecine devam eder.
Tedavi sonrası, hastaların büyük bir kısmı hareket kontrolünde ve yaşam kalitesinde belirgin
iyileşmeler bildirmiştir. Araştırmalarda DBS tedavisi uygulanan hastalar, günlük yaşamlarını daha
rahat sürdürebildiklerini ve bağımsızlıklarını yeniden kazandıklarını ifade etmektedir. Parkinson
hastaları, titreme ve kas sertliğinde azalmalar yaşarken, esansiyel tremor hastaları ise titremenin
büyük ölçüde kontrol altına alındığını belirtmiştir” şeklinde görüş verdi.