İzmir'de Son Dakika

Gıda Mühendisleri’nden ‘Dünya Süt günü’ mesajı

Haberler / Yerel Yönetimler
31 Mayıs 2023 Çarşamba 15:40

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Dünya Süt gününe dikkat çekerek basın açıklaması yaptı. 

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, “Dünya Süt Günü” dikkat çekerek basın açıklaması yaptı. Açıklamanın tamamı ise şöyle;

Kalsiyumun ana kaynağı olan süt, içerdiği protein, vitamin ve minerallerle fiziksel ve zihinsel gelişimde
büyük rol oynamaktadır. İnsanlar, sadece çocukluk çağında değil, yaşamın her evresinde sağlıklı bir
yaşam sürmek için süt tüketmelidir. Sütü tüketmenin yaşı yoktur. Bebekler ilk altı ay sadece anne
sütü ile beslenmelidir. Sağlık açısından her birey günde ortalama iki su bardağı süt içmeli, bunun
yanında diğer süt ürünlerini de (peynir, yoğurt, kefir) tüketmelidir.

Hayvansal kaynaklı gıdalar arasında süt, insanoğlunun beslenmesinde vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
Süt, özellikle bebeklerin, çocukların ve yaşlıların beslenmesinde, içerdiği yeterli ve dengeli protein,
yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller nedeniyle temel gıda maddeleri içinde en ön sıralarda yer
almaktadır. 5 yaşındaki bir çocuğun içtiği bir bardak süt (250 ml) günlük protein ihtiyacının %48`ini,
kalori ihtiyacının %9`unu karşılar. Bu örnek sütün özellikle düşük ve dar gelirli aile çocuklarının sağlıklı
beslenmesindeki önemini göstermektedir.

Dünyada ve Türkiye`de süt üretimi ve tüketimi istatistiklerini değerlendirdiğimizde, özellikle tüketim
tarafında arzu edilen seviyelerde olmadığımız net bir şekilde görülmektedir.
FAO`nun 2019 yılı verilerine göre ülkemiz 20,8 milyon ton inek sütü üretimi ile dünyadaki sekizinci
sırasını 9 yıldır korumaktadır. Avrupa`da ise Almanya (33,1 milyon ton) ve Fransa`nın (24,9 milyon
ton) ardından üçüncü sırada yer almaktadır.

IDF verilerine göre 2019 yılı için kişi başı içme sütü tüketimi en yüksek olan ülkeler 100 kg üzerindeki
tüketimleri ile Avustralya, Yeni Zelanda ve Kuzey Avrupa ülkeleridir. Bu ülkeleri yaklaşık 70 kg ile
Kuzey Amerika ülkeleri takip etmektedir. Türkiye’de 2019 yılı içme sütü tüketimi miktarının kişi başı
yaklaşık 41 kg olduğu tahmin edilmektedir. Bu oran yıldan yıla artmakla birlikte gelişmiş ülke
oranlarına göre oldukça düşük (%40-60 altında) seyretmektedir.

Her çocuğun yeterli düzeyde süt tüketebilmesi devletin sorumluluğunda olmalıdır
Ülkemizde son aylarda yaşanan yüksek enflasyonist ortam süt fiyatlarını yükseltmiş ve sütü gelir
düzeyi düşük ailelerin çocukları için ulaşılması güç bir boyuta getirmiştir. Süt tüketiminin çocukların
fiziksel ve zihinsel gelişimindeki önemi sütün her çocuk için bir hak olduğunu göstermektedir. Bu
nedenle sağlıklı nesiller yetiştirilebilmesi için her çocuğun yeterli düzeyde süt tüketebilmesi devletin
sorumluluğunda olmalıdır. 2012 -2019 yılları arasında uygulanmış Okul Sütü Projesi güncellenerek
yeniden devam ettirilmeli, süt ve süt ürünlerinin fiyatlarının toplumun her kesiminin kolaylıkla
ulaşabileceği seviyelerde tutulması sağlanmalıdır.

Çiğ süt fiyatı belirlenirken üreticinin maliyetleri göz önüne alınmalıdır
Süt üreticisinin verimlilik ve hijyen konusunda eğitilmesine önem verilmelidir. Çiğ süt fiyatı
belirlenirken üreticinin maliyetleri göz önüne alınmalıdır. Üretici ve perakende fiyat farkının
azaltılması yönünde kooperatifleşme, doğrudan ve doğru üreticiye destek verilmesi,  yerel
yönetimlerin süreçlere dahil olması gibi alternatif çözüm yolları,  bölgesel ihtiyaca göre
şekillendirilmelidir.

Diğer ürünlerde olduğu gibi süt ve süt ürünlerinde de, Coğrafi İşaretli ve Geleneksel Ürün adı tescil
edilmiş ürün sayısının artırılarak yerel üretim, sürdürülebilirlik ve izlenebilirlik sağlanmalıdır.

Sokakta satılan sütler kayıt dışı olup satın alınmamalıdır. Ambalajsız olarak satılan bu sütlere,
dayanma süresinin uzatılması amacıyla kimyasal maddeler katılabilmekte, yağı alınarak su ilave
edilebilmekte veya değişik hileli işlemler uygulanabilmektedir. Bu sütler tüketiciye ulaşana kadar
soğuk zincir sağlanamadığından mikroorganizma yükü artabilir. Sokaktan alınan çiğ süt evlerde
kaynatıldığı için sütte vitamin kaybı, renk ve lezzet değişiklikleri olabileceği unutulmamalıdır. Çiğ
sütün tüketicilere yasal yollarla ulaşmasını sağlayacak düzenlemeler yapılana kadar, satın alınan her
çiğ süt kayıt dışıdır ve sağlık riski taşımaktadır. Veba, kolera, tüberküloz, sıtma,  tifo ve malta humması
çiğ sütten geçen çok önemli hastalıklardır. Süt ve süt ürünlerindeki denetimler artırılmalı, sokak sütü
ve kayıt dışı üretime izin verilmemelidir. Hem kalite, hem de verimlilik açısından daha faydalı olduğu
bilinen Pastörize veya UHT (uzun ömürlü) süt tüketiminin yaygınlaşması için çaba gösterilmesi
gereklidir.

Ülkemizde süt tüketimi ile ilgili en büyük sorunlardan biri bilgi kirliliğidir. Uzman olmadıkları halde
yalan-yanlış bilgilerle kamuoyu yanlış yönlendirilmekte, tüketicilerin aklı karıştırılmaktadır. Bu tür
yanlış, bilimsellikten uzak ve halk arasında infiale yol açacak kadar mesnetsiz iddiaları ortaya atanlara
yurttaşlarımız itibar etmemelidir. Konuyla ilgili medyaya da büyük rol düşmektedir. Halkın doğru
bilgilendirilmesi açısından sansasyonel iddialar ortaya atanlara karşılık konuyla ilgili bilimsel
çalışmalar yürüten uzmanlara da yer vermelidir. Böylesi önemli bir gıda maddesi üzerine felaket
senaryoları yazmaya ve tüketiciyi kandırmaya kimsenin hakkı yoktur. Bireylerin her konuda olduğu
gibi süt ile ilgili olarak da doğru ve güncel bilgilere sahip olma hakları vardır. Bizler, süt ve ürünlerinin
tüketimini önermeye, üretimde sürdürülebilir ve güvenli mekanizmaların kurulmasını ve üreticinin
hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının sağlanmasını vurgulamaya devam edeceğiz. Süt ve ürünleri ile
ilgili yanıltıcı ve hiçbir bilimsel dayanağı olmayan kampanyalara karşı durmaya devam edeceğiz.
Gıdalar üzerine bilgisizce ve spekülatif iddialar yerine bilimsel gerçeklerle değerlendirme yapılan,
sokak sütü değil, sağlıklı koşullarda üretilerek işlenmiş içme sütü tüketiminin özendirildiği bir ortamın
ülkemizde hakim olmasını ve süt tüketiminin arttırılması ile genç nesillerin sağlıklı beslenmesine katkı
sağlanmasını diliyor, 1 Haziran Dünya Süt Gününüzü her şeye rağmen kutluyoruz.

Güvenli süt ve ürünlerine ulaşmak bir insan hakkıdır.
Yeterli, sağlıklı, besleyici ve güvenli süte ulaşmak dileğiyle…

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL TÜRKİYE POLİTİKA EKONOMİ YEREL YÖNETİMLER DÜNYA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ ASAYİŞ SAĞLIK KÜLTÜR SANAT MAGAZİN SPOR RÖPORTAJLAR GENEL
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2025 İzmir'de Son Dakika