İzmir'de Son Dakika

Her 5 katarakttan biri güneş ışığı kaynaklı

Uz. Dr. Hülya Deveci, güneşin bunaltan ısı etkisinin yanında ışınlarından da korunmanın göz sağlığı açısından önemini hatırlattı. T
Her 5 katarakttan biri güneş ışığı kaynaklı
Haberler / Sağlık
9 Temmuz 2025 Çarşamba 11:58

Tehlikeli olan ultraviole (UV) yani mor ötesi radyasyona dikkat çeken Uz. Dr. Deveci, “UV radyasyon
güneş ışınlarının yüzde 5’ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Zararlarını
kısa, orta ve uzun dönemde farklı hastalıklarla görebiliriz. En iyi korumayı
sağlamak için, güneş gözlükleri, UV 400 koruması sunan camlara sahip
olmalıdır. Aksi taktirde güneş gözlüğü sadece bir aksesuar olur.” dedi. Deveci,
güneş gözlüğü kullanmanın önemini anlattı.
Acıbadem Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Deveci, güneşin göz
sağlığına zararlı olan ışınları konusunda bilgi verdi. Güneş ışığının gözle
görebildiğimiz ve göremediğimiz kısımlardan oluştuğunu belirten Uz. Dr. Deveci
şöyle konuştu:
“İnsan gözü 400 nm ile 760 nm arasında dalga boylarına sahip ışıkları görür. 400
nm altında ise ultraviole (UV) yani mor ötesi radyasyon başlar. UV radyasyon
güneş ışınlarının yüzde 5’ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Ozon
tabakasındaki incelmeyle birlikte atmosferden geçip dünyamıza gelen bu ışınlar
artmaktadır. Yaz aylarında açık havalarda ve yansımanın fazla olduğu kar ve
deniz bulunan yerlerde gözümüze daha fazla girer. UV ışınları radyasyon etkisi
ile vücuda zarar verirler. Kısa dalga boylu ve yüksek enerjilidir. Hücre DNA’sına
zarar verir. Güneş ışınları atmosferi geçerken, UVC’nin tümü ve UVB’nin büyük
çoğunluğu ozon tabakası, su buharı, oksijen ve karbondioksit tarafından emilir.
UVA ise atmosfer tarafından filtre edilmez. UVA (320-400 nm) ışınları, en uzun
dalga boyuna sahip olan UV ışınlarıdır. Atmosfer tarafından büyük ölçüde
emilirler, ancak yüzeye kadar ulaşabilen ve cildimizin derinlerine nüfuz edebilen
UV ışınlarıdır. Uzun süreli maruziyetleri cilt yaşlanmasına, kırışıklıklara ve göz
hasarına neden olabilir. UVB (280-320 nm): Bu ışınlar, orta dalga boylarına
sahip olan UV ışınlarıdır ve atmosfer tarafından kısmen emilirler. UVB ışınları,
cildimizi yakabilecekleri ve güneş yanıklarına neden olabilecekleri için daha
zararlıdır. UVB ışınları, cilt kanseri riskini de artırabilir. UVC (100-280 nm) ışınları
ise en kısa dalga boylarına sahip olan UV ışınlarıdır. Atmosfer tarafından
tamamen emilirler ve yeryüzüne ulaşmazlar.”
ULTRAVİOLENİN YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR

Işınlar hakkında bilgi verdikten sonra zararlı etkilerine de değinen Uzm. Dr.
Deveci, güneş ışınlarının göze olumsuz etkilerinin hemen görülebileceği gibi
orta ve uzun dönemde de ciddi sorunlarla karşımıza çıkabileceğini kaydetti.
Deveci kısa ve orta dönemde çıkabilecek zararları şöyle sıraladı:
“Kısa dönemde görülen olumsuzluklardan biri Uv kerokojonktivitidir. Bu
rahatsızlıkta epitel tabakası tahriş olur ve gevşer. Deride oluşan güneş
yanıklarına benzer. Korneada kuruluk, kaşıntı, batma, yanma, ağrı, kanlanma
gibi şikayetler gelişir. Birkaç günde ilaç tedavisiyle düzelir.
Kısa dönemde görülen bir başka zarar ise kornea epitelinde hasara yol
açmasıdır. Korunmasız olarak kaynak yapma ya da karda uzun süre kalma
sonrasında oluşur. Bu durumda kaynakçılarda ve kar sporları ile uğraşanlarda
sık rastlanır ve bu duruma kar körlüğü adı verilmektedir. Bu durum oldukça
ağrılı olup 8-12 saat içinde kendiliğinden iyileşir.
Zararlı güneş ışınlarına maruz kalma orta dönemde konjonktivada kalınlaşma ve
göz eti(pterjium) oluşmasına neden olabilir. Ayrıca gözleri devamlı kısarak
bakmak göz çevresinde kırışıkların artmasına ve buradaki cildin erken
yaşlanmasına neden olacaktır.
KATARAKTIN YÜZDE 20’Sİ GÜNEŞ IŞINLARINDAN
Işınların uzun vadede yol açtığı göz hastalıklarından birinin göz kapak tümörü
olduğunu belirten Uzm. Dr. Deveci şunları söyledi:
“Uzun dönemde ise karşımıza üç önemli hastalık çıkar. Biri göz kapak
tümörüdür; ultraviyole (UV) ışınlarına uzun süre maruz kalmak, hem iyi huylu
hem de kötü huylu göz kapağı tümörleri için önemli bir risk faktörüdür. Bir
diğeri sarı nokta hastalığıdır. Sarı nokta hastalığı tıp dünyasında "makula
dejenerasyonu" olarak bilinen ve genellikle yaşa bağlı olarak gelişen bir göz
rahatsızlığıdır. Gözün retina tabakasının merkezinde yer alan makula
bölgesindeki hücrelerin bozulması sonucunda ortaya çıkar. Uzun süreli
ultraviyole ışınlarına maruziyet önemli bir risk faktörüdür. Üçüncü önemli
rahatsızlık kataraktır. Dünya Sağlık Örgütü dünya çapında kataraktların yüzde
20'sinin UV radyasyonuna aşırı maruz kalmaktan kaynaklanabileceğini tahmin
ediyor. UV ışığının lenste protein hasarına neden olarak katarakt oluşumuna
neden olduğu düşünülmektedir.”

NEDEN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ KULLANMALIYIZ

Öte yandan güneşin zararlı ışınlarından korunmak için gözlük kullanmanın
önemine dikkat çeker Uzm. Dr. Deveci, “Ancak güneş gözlüğünün camlarının
zararlı ışınları geçirmeyecek özellikleri yoksa o gözlük sadece bir aksesuar olarak
kabul edilmelidir” dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Güneş gözlüklerinde, UV ışınlarına karşı koruma sağlamak için özel bir kaplama
veya filtre kullanılır. Bu filtreler, gözlüğün camına entegre edilebilir veya camın
üzerine uygulanabilir. UV koruması olan güneş gözlükleri, genellikle
etiketlerinde veya ambalajlarında UV400, yüzde 100 UV koruma veya benzeri
ifadelerle tanımlanır. Genel olarak, güneş gözlükleri, en az yüzde 99 UVB ve
UVA koruması sağlamalıdır. En iyi korumayı sağlamak için, güneş gözlükleri, UV
400 koruması sunan camlara sahip olmalıdır. Bu, gözlük camlarının, 400
nanometreye kadar olan tüm UV ışınlarını bloke edebildiği anlamına gelir.”

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL TÜRKİYE POLİTİKA EKONOMİ YEREL YÖNETİMLER DÜNYA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ ASAYİŞ SAĞLIK KÜLTÜR SANAT MAGAZİN SPOR RÖPORTAJLAR GENEL
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2025 İzmir'de Son Dakika