Araştırma odaklı çalışmalarıyla bilim dünyasında önemli bir konuma sahip olan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde (İEÜ) yürütülen 5 yeni proje, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulundu. Sağlık, mühendislik, genetik ve sosyoloji gibi farklı alanlarda hazırlanan projelerle öne çıkan İEÜ, Türkiye genelinde aynı anda 5 ve üzeri projesi kabul edilen az sayıdaki üniversite arasına girdi. Üç yıl sürecek çalışmaların, hem ulusal hem de uluslararası ölçekte ses getirmesi ve bilim dünyasına katkı sağlaması bekleniyor.
LÖSEMİ TEDAVİSİNE KATKI
Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yağmur Kiraz Durmaz, yürütücüsü olduğu projeyle TÜBİTAK 1001 programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Durmaz, lösemiye karşı yeni ilaç ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için hücre düzeyinde detaylı araştırmalar yürütecek. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Özen, yenilenebilir enerji santrallerine yönelik toplumsal tepkileri inceleyecek. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhun Al ise “İzmir’de Milliyetçilik Halleri: Algı, Tutum ve Müzakereler” başlıklı projesi üzerinde çalışmalar yapacak.
VERİMLİLİĞE KATKI SAĞLAYACAK
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Barış Gürpınar, kara ve su ortamında yapılan egzersizlerin inflamatuvar genler üzerindeki etkilerini araştıracak. Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özge Sağlam ise yüksek dielektrik özelliğe sahip nanomalzemelerin nanofiber yapılarla birleştirilmesi sayesinde enerji depolama teknolojilerinde verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirecek. Bu araştırmanın, yenilenebilir enerji sistemlerinin daha etkin kullanılmasına da katkı sunması bekleniyor.
“YENİLİKÇİ PROJELERE DEVAM EDECEĞİZ”
İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, üniversite olarak bilimsel araştırmaları ve proje temelli çalışmaları akademik gelişimin en önemli unsurlarından biri olarak gördüklerini belirterek, “TÜBİTAK 1001 programı kapsamında 5 projemizin birden destek almaya hak kazanması, bu vizyonumuzun somut bir göstergesi. Bu projeler; disiplinlerarası çalışma kültürümüzü, akademik kadromuzun niteliğini ve araştırmaya verdiğimiz önemi açıkça ortaya koyuyor. Üniversitemizin ulusal ve uluslararası bilim dünyasında daha güçlü bir yer edinme yolculuğunda da önemli bir adım attık. Bu başarıda emeği geçen tüm akademisyenlerimizi gönülden kutluyorum. Üniversite olarak bundan sonraki süreçte de araştırma ve yenilikçi projeleri desteklemeye, bilimsel üretime katkı sunmaya kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.