Ne yazık ki ünlü tarihçi İlber Ortaylı’nın dediği gibi; zavallı İzmir, yeşil Türkiye’nin tek umuduydu, ama rant ve imar istilasına yenik düştü.
İzmir’in istila tehdidi altında olduğunu 24 Aralık 2017’deki yazısında ünlü tarihçi İlber Ortaylı dile getirdi.
Ortaylı o yazısında, “İmar çılgınlığı etrafı sardı. İstanbul halkının emlak çılgınlığı İzmir ve havalisini sardı İzmir’in ne olduğunu anlamadıkları açık. Zavallı İzmir, yeşil Türkiye’nin tek umuduydun, bakalım bu istilayı nasıl atlatacaksın?” ifadelerini kullandı.
Anadolu’nun son 1000 yıllık yerleşim gelişimini en iyi bilen Prof. Ortaylı ne yazık ki kaygılarında haklı çıktı.
İzmir o istilayı atlamadı.
***
Son 1 ayda öyle örnekler gündeme geldi ki rantın önünde hiçbir bariyer duramadı.
İlk olarak Özelleştirme İdaresinin İzmir’in kültürel ve tarihi değerlerinden biri olan Alsancak’taki elektrik fabrikası yeri için yaptığı imar planı ortaya çıktı.
Alsancak’taki tarihi Elektrik Fabrikası İzmir Büyükşehir Belediyesinin satın alıp kültürel değer olarak kente kazandırma çalışmalarıyla gündeme gelmişti. Ancak Büyükşehir Belediyesinin kazandığı ihale iptal edilmişti.
Özelleştirme İdaresinin satış sürecindeki Elektrik Fabrikası alanı için 30 kat ticaret alanı imarı hazırladığı bildirildi.
Görüşü istenen Konak Belediyesi de bu plana tepki göstererek karşı çıktı.
***
Daha sonra geçen hafta İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Çeşme’de arkelojik alanda kalan arazisinin satışına onay verdi.
Bakanlık, Çeşme’de 551 ada 123 parseldeki 2 bin 471 metrekarelik arazisini turizm tesisi yapılması için 29 milyon 652 bin lira tahmini bedelli satışa çıkardı. Koruma Kurulu imar plan koşuluna uyulması koşuluyla satışın geçerli olduğunu bildirdi.
Söz konusu parseller Arkaik Dönem Nekropol alanı üzerindeydi.
***
Son örnek ise Karşıyaka’da TOKİ’nin bir bölümü denizin içinde kalan rekreasyon alanını satması oldu.
TOKİ Mavişehir’de 21 bin 432 metrekarelik araziyi 508 milyon liraya sattı.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi konuyla raporunda, “Karşıyaka 25697 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, imar planına göre ‘Rekreasyon' alanında kalıyor. Halkın kullanımına açık olması gereken, herkesin rahatça ve serbest gezebilmesi gereken bir alanda. Ve bu alanın bir bölümü, denizin içinde kalıyor. ‘Denizde nasıl mülkiyet olur?’ diye sormayın. Gediz Nehri'nin denize açıldığı bölgede yer aldığı, zaman içerisinde su seviyesi yükseldiği ve taşınmazın eskiden su üzerinde kalan bölümü aşındığı için, artık bir bölümü sular altında. Ama, imar planında kıyı kenar çizgisi yok, güncel bir tespit de yapılmamış. Öyle olunca, kimse fark etmez denilip, satışa çıkarılmaktan da imtina edilmiyor. Belli ki, TOKİ, yatırımcısının portföyüne müşteri olarak balıkları, kuşları ve deniz yosunlarını da ekliyor” ifadeleri dikkat çekti.
Rekreasyon alanı olması bir yana bildiğiniz denizin içini satmış TOKİ.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bilimsel Meslek Odaları bu satışa karşı dava açmak için hazırlık yapıyor.
Ama tüm çabalara rağmen ne yazık ki Ne yazık ki ünlü tarihçi İlber Ortaylı’nın dediği gibi; zavallı İzmir, yeşil Türkiye’nin tek umuduydu, ama rant ve imar istilasına yenik düştü.