İzmir’in en kıymetli koyları, tarım, orman ve zeytinlik alanları, yapılaşmaya yönelik plan kararları nedeniyle ağır tehdit altıda. Urla’nın eşsiz güzellikteki alanlarından Altınköy Koyu olarak da bilinen, Yağcılar Köyü, Ömerali Mevkiindeki üç büyük arazi de de önce SİT derecesi düşürüldü. Sonra imara açıldı.
EGELİ GAZETE-İzmir’in en kıymetli koyları, tarım, orman ve zeytinlik alanları, yapılaşmaya yönelik plan kararları nedeniyle ağır tehdit altıda. Urla’nın eşsiz güzellikteki alanlarından Altınköy Koyu olarak da bilinen, Yağcılar Köyü, Ömerali Mevkiindeki üç büyük arazi de de önce SİT derecesi düşürüldü. Sonra imara açıldı.
BİRİNCİ DERECE SİT ALANIYDI
Alanın imara açılmasına karşı 2. İdare Mahkamesi’ne dava açan Avukat Şehrazat Mercan, “Bu araziler ilk karar alındığında 1. Derece doğal SİT iken, 3.dereceye düşürülmüş olup halen SİT, "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım" alanında kalmaktadır. Ancak çevresi tamamen 1.derece yani hassas alan olarak tescillidir. Ayrıca, bu 3 büyük araziyi de kaplayan alan, Bakanlıkça, Çevre Düzeni Planında kentsel gelişim alanı olarak belirlenmesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesinden de buna uygun 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planında yer vermiş ve ‘ Kullanım Alanı’ yapılmıştır. Böylece yapılaşmanın önü açılmışsa da, bir yurttaşın İzmir 4.İdare Mahkemesinde açtığı dava ile plan iptal edilmiştir. Mahkeme ve bilirkişiler, ‘Tercihli Kullanım Alanı’ olarak planlanmasının yanlış olduğu ve bölgenin ekolojik bütünlüğünün bozulacağı ve ‘Tarım Alanı’ olarak planlanmasının gerektiği karara bağlanmıştır. Ardından kararı uygulayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, meclis kararı ile Urla Belediye Meclisince 2006 ve 2007 yıllarında onanan alt ölçekli planları iptal etmiş, CB 109 Sayılı kararı uyarınca gereğinin yapılması için İzmir 1. No.lu Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na göndermiş ve 1/25.000 Ölçekli Nazim İmar Planında, bu üç parseli ‘TARIM ALANI’ olarak planlamış ve meclisinde karar bağlamıştır” ifadelerini kullandı.
URLA’NIN EN HASSAS BÖLGESİNDE YOĞUNLUK ARTIŞI
Planlama süreçlerinin mantığıyla da ilgili bilgi veren Mercan, “Alt ölçekli planlar, bire bir olmasa da üst ölçekli planlar ile uyumlu olmak zorundadır. Bu durumda, İzmir TVKK nun, mahkeme karar gerekçelerini ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin 1/25.000 Ölçekli Planını gözeterek bölgenin korunması doğrultusunda karar alması gerekirken almamıştır. Ayrıca yoğun zeytinlik ve orman alanı olan bölgenin tabi olduğu, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve 3573 Sayılı Zeytinlerin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun emredici kurallarını uygulayarak karar alması gerektiği halde, yapmamıştır. Aksine, iptal edilen(kadük) Urla Belediye meclisinin 2006 ve 2007 tarihli koruma amaçlı imar planlarının geçerli olduğu yönünde görüş vermiş ve yüzlerce küçük parsel oluşturularak, araziler parçalanmıştır. Bölge yapılaşmaya açılmış ve binlerce zeytin ağacı herkesin gözü önünde kesilerek, parseller yazlık konutların yapılması için hazırlanmıştır. Böylece Yarımada'nın ve Urla'nın en hassas bölgesinde, yoğun bir nüfus artışına da yol açacak süreç başlatılmıştır” dedi.
18 ARALIK’TA DAVANIN KEŞFİ OLACAK
Avukat Mercan şu bilgileri de verdi: “Diğer yandan, Devlet ve mülkiyet sahibi kişilerce, işlemler hızla yürütülürken, başta AKKOY(Altınköy Koyunu Koruma ve Geliştirme Derneğimiz) ve Yağcılar Köyü'nde yaşayan yurttaşlar , uygulamaya konu üç parsel için alınan hukuksuz ve bilim dışı plan ve kararları yargıya taşımıştır. Kişi ya da kurumların, mülkiyet hakkına saygılıyız. Ancak plan kararlarını, devlet eliyle eğip bükerek, mahkeme kararının arkasından dönüp önüne geçerek, bölgedeki ekolojik sistemin bütünlüğünü bozucu, yüzlerce konut yapımı ile yaşanmaz hale getirecek bu gelişmenin önüne geçmek, yurttaşlık görevimizdir. İzmir 2. İdare Mahkemesinde bakılmakta olan 3 dava dosyamızda, 18 Aralık 2024 çarşamba günü keşif yapılmasına karar verilmiştir. Keşfe taraflar, mahkeme heyeti ve bilirkişiler dışındaki kişilerin katılması olası değilse de 18.Aralık.2024 çarşamba günü gelip izleyerek destek verebilirsiniz. Deniz alanları, kıyılar, koylar, orman, zeytinlik alanlar ve eko sistemin bütünlüğü korunmalıdır. Yapılaşma ve nüfus artışının önüne geçilmelidir. “