iPhone telefonlardaki “siri” yazılımının kullanıcılarının izni ve rızası olmadan devreye girerek konuşmaları kaydettiği ve bu konuşmalardaki bilgileri (ticari amaçla) üçüncü kişilerle paylaştığı gerekçesiyle İzmirli avukatlar Apple'a dava açtı.
iPhone telefonlardaki “siri” yazılımının/özelliğinin kullanıcılarının izni ve rızası olmadan devreye girerek konuşmaları kaydettiği ve bu konuşmalardaki bilgileri (ticari amaçla) üçüncü kişilerle paylaştığı gerekçesiyle İzmirli avukatlar Apple'a dava açtı.
Avukat Senih Özay, "Apple '' SİRİ'' davası denilen, gizlilik ihlali var denilen, istem dışı konuşmalara el koyma dinleme ve gerekirse kullanma, gerekirse satma davası diye bilinen ABD ' de 95 milyon dolar ön kabulünü duyunca; Türkiye'nin de hesap sorma hukuku dosyasını açması olsun diye ek gibi Avukatım Murat Fatih Ülkü ile Tüketici Hakem Heyetine başvurarak, HUKUK BAŞLATTIK. Yerel mahkeme, İstinaf mahkemesi, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Amerika İnsan Hakları Mahkemesine taşımaya devam edeceğiz. Kamuoyunu aydınlatma görevi artık sevgili Medya arkadaşlarımızındır" dedi.
"Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının kişilik hakları, kişisel değerleri, onur ve saygınlıkları en az ABD yurttaşlarınınki kadar değerlidir" diyen avukatlar, Apple firması kapitazmin beşiği olan ABD'de vermeye hazırladığı hesabı Türkiye'de de vermek zorundadır" diye konuştu.
Yapılan açıklamada "İşte bizde İzmir'den Apple firmasının siri yazılımıyla yaptığı izinsiz ses kayıtları nedeniyle hukuki sorumluluğun yaşama geçmesi için ve bu sorunun toplumsal bir boyut kazanarak Apple firmasının hesap vermeye zorlanması için hukuksal süreci başlatıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Yapılan açıklamanın devamı ise şöyle,
Bilindiği gibi, Apple firması tarafından; “Siri” yazılımı/özelliği İphone telefonu kullanıcısı tarafından seslenilmesi üzerine devreye giren bir özellik olarak tanıtılmış; uzun yıllar kullanıcıların Siri yazılımını devreye sokan “hey Siri” biçiminde seslenmeleri ile devreye girdiği ve bunun dışında aktif olmadığı, “tetiklenme” ve sonrasında sorulan sorular dışında devreye girmeyen ve kayıt yapmayan bir yazılım/özellik olduğu ısrarla vurgulanmıştır.
İphone aygıtının “hey siri” kalıbını algılayabilmesi, yani kullanıcının sesinin “hey siri” kalıbıyla eşleşip eşleşmediğini belirleyebilmesi için, sürekli dinleme yaptığı konusundaki kuşkular zaman içinde derinleşmiş, bu konuda ortaya çıkan yoğun yakınmalar sonucu ABD’de bir dava, ABD hukuk sistemine göre dava öncesi süreç yaşanmıştır.
Bu süreçte, Apple firması, “siri” yazılımın kullanıcıların konuşmalarını izinsiz biçimde kaydettiğini örtülü biçimde kabul eden açıklamalar yapmıştır.
Son dönemde de, ABD de yaşanan dava öncesi süreçte, davacılar ile Apple firmasının yürüttükleri görüşmeler sonucunda bir anlaşma taslağının mahkemeye sunulduğu yönünde kamuoyuna bilgiler yansımıştır. Kamuoyuna yansıyan bu haberlere göre; bu anlaşma taslağında Apple firmasının, İPhone kullanıcılarının konuşmalarını ve seslerini onlardan izin almadan yasa ve hukuk dışı biçimde kaydettiği, karşı yan Apple İnc. tarafından kullancılara ait gizli veya özel konuşma iletişim bilgilerinin elde edilmesi ve/veya üçüncü kişiler ile paylaşılması sonuçlarına varıldığı, “Siri” yazılımının/özelliğinin kullanıcıların rızası/izni olmadan etkinleştirildiği tespitlerine yer verilmektedir.
İphone cep telefonlarındaki “Siri” yazılımı/özelliği ile yapılan izinsiz, hukuk ve yasa dışı ses kaydının ve/veya bu kayıtların üçüncü kişiler ile paylaşılması ile kişilik haklarına saldırılmış olan, onur ve saygınlık başta olmak üzere kişisel değerleri zarar gören Senih Özay’ın doğan manevi zararlarına karşılık, tamamen sembolik olarak, 1.750 TL’nın (50 Amerikan Doları karşılığı olarak) faizi ile birlikte Apple firmasından tahsili için tüketici sorunları hakem heyetine başvururak hukuksal süreci başlatıyoruz.
Bu dosyada, böyle kişilik haklarının ihlali sonucu yaratan, yurttaşlarımızın kişisel değerlerini hiçe sayan uygulama ve ihlaller ile ilgili, Türkiye Cumhuriyeti idari ve yargısal makamlarının da en az ABD’deki mahkemeler kadar duyarlı davranacağını görmeyi umuyor; bu başvurumuz ile dünya çapında bir firma olan, uluslararası kapitalizmin simgesi olan Apple firmasının Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının haklarını hiçe sayamayacağını anlayacağı bir süreç başlatmayı hedefliyoruz.
Ülkemiz hukuk sisteminde, ABD’de olduğu gibi toplumsal dava, toplumun belli bir kesimini/sınıfını temsil eden dava ve/veya hukuksal başvuru yöntemi olmadığından, her bir yurttaşın kendi ihlal edilen kişisel değerleri, saldırıya uğrayan kişilik hakları yönünden ayrı dava açması, hukuksal başvuruda bulunması gerektiğinden, bu başvurumuzun öncü olabileceğinin, ülkemizde benzer başvuruların hızla, yağmur gibi yoğunlaşmasına yol açabileceğinin bilincindeyiz, amaçlarımızdan biri de budur.
Ayrıca bu başvurumuzun; belirttiğimiz gibi yurttaşlarımızın kişilik haklarının ve kişisel değerlerinin en az ABD yurttaşları kadar değerli ve önemli olduğunun kapitalizmin simgesi Apple firması tarafından iyice anlaşılmasına ve Apple firmasını bu sorunu/ihlali/kişilik haklarına saldırıyı toplumsal boyutta çözmek konusunda inisiyatif almaya, model veya yöntem, mekanizma bulmaya, bu zararların giderilmesi için bir birim/fon oluşturmaya yönlendireceği/hukuken zorlayacağı düşüncesine yönelik olduğunun da altını çizmeliyiz.