EFSUN ERBALABAN YILMAZ/EGELİ GAZETE-Karabağlar Belediyesi son dönemde, hijyen kurallarına uymayan belediye havuzundaki mührün kırıldığı iddiasının yanı sıra pazarcıların, sendikacıların, AK Partililerin hatta CHP’li meclis üyelerinin protestolarıyla da gündeme geldi. Karabağlar’daki belediye başkanlığı görevinin 16 ayını tamamlayan Helil Kınay da Egeli Gazete’ye verdiği röportajda hem o iddialara yanıt verdi hem de Türkiye ve İzmir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kınay, kadın bir siyasetçi ve belediye başkanı olarak Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa ederek AK Parti’ye geçme sürecini ihanet olarak değerlendirdiğini söyledi.
CHP çatısı altında verilen şansla kadın bir belediye başkanı olarak halka hizmet vermenin büyük önem taşıdığını belirten Kınay, “Parti değiştirmeyi, hayata, sözünüze, size oy verenlere, sizi o koltuğa oturtanlara ve o anlamda yüzümüzü dönüp hesap vereceğimiz halka karşı bir ihanet olarak değerlendiriyorum. Benimle ilgili değerlendirme yapma gereği duymuyorum. Beni tanıyan herkes, yolculuğumu bilen herkes zaten bunun cevabını da verecektir. Dün neysek bugün oyuz” dedi.
Çerçioğlu ile özdeşleşmiş “topuklu efe” yakıştırmasının artık CHP’den seçilmiş başka kadın belediye başkanları için kullanılmasını da değerlendiren Kınay, şöyle konuştu:
“Topuklu efe tanımlamasını ister miydim? İstemezdim. Neden istemezdim? Her birimize sıfatlar yakıştırılıyor. Tabii ki bu insanların kalbinde, yüreğinde yer ettiğiniz o anlamda sizi alıp aslında güzel bir yere taşıdıklarıyla da ilgili bir cümle. Ancak tüm bunlarda cinsiyetle ilgili söylemler, farkında olarak ya da olmayarak gelen cümleler var. Birine yakıştırılan bir unvanın bir başkası tarafından devam ettirilmesi yerine ben Helil Kınay olarak, Karabağlar Belediye Başkanı olarak, Karabağlar'da kendi adıma benimle ilgili söylenenleri olmak isterim. İlk örnek olmak isterim.”
SİLKELENEN BELEDİYELER ARASINDA KARABAĞLAR DA VAR MI?
Kınay, görev süresini iki ayrı döneme ayırdığını, 2024 yılında geçmiş dönemin çalışmalarını, planlamalarını sürdürdüklerini, 2025 yılında ise kendi bütçelerini, hedeflerini ve planlarını hayata geçirdiklerini belirtti.
Yeni dönemde Karabağlar Belediyesinin ülkedeki olumsuz gelişmelerden ve merkezi hükümetin CHP’li belediyeleri silkeleme politikasından payını aldığını söyleyen Kınay, “Biz aslında ülke olarak uzunca bir dönemdir silkeleniyoruz ekonomik anlamda.
Göreve geldiğimiz anda da belediye başkanlığına aday olurken de ekonomik zorlukları, enflasyondaki şiddetli artışı, bunun getirdiği gelir-gider dengesizliklerini bilerek aslında bu göreve talip olduk. Seçildiğimiz andan sonra da tasarruf tedbirleri ile birlikte ilave ve planlanmamış bir darbe daha yedik. Yatırımlarımız engellendi. Buna ilişkin hareket alanımız kısıtlandı” dedi.
Kınay, belediyelerin SGK borçları ile ilgili düzenlemelerin de bir başka ekonomik darbe olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Karabağlar Belediyesi olarak çok sıkı bir mali disiplinle süreçlerimizi yürüttük. Bütçede planlanmış, planlanmamış yükler vardı. Son 6 ayda alınan yaklaşık 250 civarındaki personelin bütçeye getirdiği yükler, bütçede olmayan çeşitli devam eden yatırımların getirdiği yükler, hükümetin politikaları nedeniyle ilave yükler derken biz o mali disiplin içerisinde aslında giderlerimizi azaltan ciddi bir gider ekonomisi gerçekleştirdik.”
İŞÇİ MAAŞLARI ÖDENİYOR MU?
Geriye dönük alacaklarının ödenmemesi nedeniyle geçtiğimiz günlerde Karabağlar Belediyesi personelinin yaptığı oturma eylemini de değerlendiren Kınay, mali bütçeyi en az hasarla atlatmayı hedeflediklerini ve önceliği de personel maaşlarına verdiklerini vurguladı.
Kınay, sokaktaki hizmeti de sürdürdüklerinin altını çizerek, “Belediyelerin temel geliri olan İller Bankası payları, vergi gelirleri, işte Büyükşehir Belediyesi'nin gelirleri kapsamında aldığımız paylarda aksamalar ve eksiklikler yaşandı. Bugün 230 milyonun üzerinde bir kesintiyle karşı karşıya kaldık. SGK kesintisi İller Bankası ayımızdaki kesintiyle beraber. Bu çok ciddi bir yatırım boşluğu demek ve bütçemizde bir boşluk demek. Ama buna rağmen Karabağlar Belediyesi bu 16 aylık döneminde önceliğini personel maaşlarına vererek emekçisinin hakkını vererek sokaktaki hizmetini aksatmayarak sosyal yardımlar ve destekler noktasındaki çalışmalarını aksatmayarak bir taraftan da SGK borçlarını ödemeye çalışarak ve ödeyerek aslında büyük bir hasara uğramadan ama çok sıkı bir mali disiplinle çalışmalarını gerçekleştiriyor” dedi.
Göreve geldiğinde 1685 civarında olan personelin emeklilik ve doğal yollarla 1580’e indiğini, emekli ikramiyesi ve tazminatların da belediye bütçesinde yük oluşturduğunu anlatan Kınay, CHP’li bir belediye başkanı olarak örgütlenmeden yana tavır aldığını, Karabağlar Belediyesindeki maaşların da asgari ücretin çok üstünde olduğunu belirtti.
Asıl sorunun ise merkezi hükümetin uyguladığı ekonomik şiddet olduğunu ve aslında düşük asgari ücretin tartışılması gerektiğini dile getiren Kınay, “Biz Karabağlar'da aylarca maaş alamamak ya da ücretlerin maaşların ödenmemesi gibi bir süreçle karşı karşıya kalmadık.
Aynı ay içerisinde ödemek koşuluyla ödemelerimizi gerçekleştirdik. Şu an gıda yardımlarıyla ilave ikramiyeler, bazı yan haklar konusunda ödeyeceğimiz rakamlar var ama genel anlamda Karabağlar Belediyesi'nde çalışma arkadaşlarımızın maaş alacağı bulunmamakta. Güncel olarak maaşları ödenmekte. İlave yardımları ödenmekte. Bununla ilgili süreçlerde de zaten bilgilendirmeler yapılmakta” dedi.
Kınay, ekonomik sıkıntıların kaynağının belediye başkanları, ülkenin emekçileri olmadığını uzun süredir ülkede bir ekonomik şiddet bulunduğunu, ekonomik şiddetten sorumlu olanların tartışılması gerektiğini söyledi.
BELEDİYENİN YÜZME HAVUZUNDAKİ MÜHÜR KIRILDI MI?
Sıtkı Kürüm Sosyal Tesisleri kapsamındaki rekreasyon alanındaki aquaparkın hijyen gerekçesiyle sağlık kurumlarınca mühürlendiği ve mührün de Karabağlar Belediyesi tarafından kırılarak tesisin yeniden halk kullanımına açıldığı iddialarını da yanıtlayan Kınay, bazı sosyal medya hesaplarında ve gazetelerde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Kınay, havuzda doğru koşullarda ve uygun fiyatlarla vatandaşa hizmet vermek için çalıştıklarını belirterek, rutin olarak yetkilendirilmiş kurumlar tarafından denetimlerin de sürdürüldüğünü anlattı.
Sağlık Bakanlığı tarafından da düzenli kontrol yapıldığı bilgisini veren Kınay, şöyle konuştu:
“Binlerce analiz içinde bir günde alınan anlık bir numunedeki değerin yüksek olması kapsamında ortaya çıkan bir sonuçtan bahsediyoruz. Bunun basına verilerek aslında iç işleyişlerle ilgili süreçlerde de bir algı yaratmak adına kamunun güvenliğini, kamu hizmetinin güvenliğini halk sağlığı güvenliğini tehlikeye atacak, şaibe oluşturacak şekilde cümleler kurarak ortaya koyma noktasında bir niyet oluştuğunu görüyoruz. Ortada bir mühür kırma işlemi yoktur. Bununla ilgili yasal itirazlarımız ve süreçlerimiz vardır. İlgili idarelere yapılmıştır. Hem kaymakamlığımıza hem sağlık müdürlüğümüze. Dediğim gibi bu belgeler, bilgiler, yasal yazışmalar, analiz sonuçları yaptığımız işler ortada. Tesisimiz şu anda da faaliyette. Yine denetleniyor. Günlük olarak analizlerimiz alınıyor. Manipülasyonlar yaparak halkta şüphe uyandırmak, bir kamu tesisinin güvenilirliğini yaralamak ve şaibe oluşturmak kamusal suçtur. Çünkü ne mühür kırma ne halk sağlığını tehlikeye atma ne de buna yönelik bir işlem var.”
AK PARTİLİLER DE CHP’Lİ MECLİS ÜYELERİ DE ELEŞTİRİYOR? YALNIZ MI BIRAKILDI?
Havuzdaki mührün belediye tarafından kırılmasına yönelik açıklamalar yapan ve Karabağlar Belediye Meclisinde de sert eleştirilerde bulunan AK Partili Meclis Üyesi Fırat Eroğlu’nun tavrını da değerlendiren Kınay, “Bulunduğumuz koltuklarda, yaptığımız görevlerde eleştiriye her zaman açık olmamız gerekiyor. Dolayısıyla tabii ki eksiklikler, yanlışlıklar varsa hatalar yaptığımız işlerle ilgili eleştirilmeli. Ancak bu eleştirinin nasıl yapıldığı, kim tarafından, hangi amaçla, neye dair yapıldığı ile ilgili aslında bir değerlendirme yapmak lazım. Meclisimize baktığımız zaman seyircilerimiz de zaten bunu görecektir” dedi.
Karabağlar Belediyesi meclis üyelerinin de görüşlerini aktarmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Kınay, “Sayın Fırat Eroğlu’nun eleştiri ve cümlelerindeki üslubu, tarzı ya da ortaya attığı yalan yanlış belgeye dayanmayan sorularını defalarca belgeleriyle yanıtladık. Her mecliste defalarca cevap verilmesine rağmen üslup olarak da bir meclis üyesine yakışmayan, siyasete yakışmayan bizim eleştiri kültürümüze yakışmayan üsluplarla zaman zaman devam eden bir davranış şekli var. Ben bunu kendisine, partisine, halkımızın takdirine bırakıyorum” dedi.
Bazı CHP’li belediye meclis üyelerinin de aynı partiden olmasına rağmen eleştirmesini, protesto amacıyla meclis toplantısına katılmamasını da değerlendiren Kınay, şöyle devam etti:
“Ben CHP’den aday olmuş, CHP’li olmaktan da gurur duyan bir belediye başkanıyım. Dolayısıyla seçimler itibariyle de Karabağlar Belediye Başkanı olarak Karabağlar'da tüm meclis üyelerimizle beraber Karabağlar'a hizmet etmek adına bir görev aldık. Çok büyük bir sorumluluk görevi aldık. Bu kapsamda da her birimiz aldığımız oyların hesabını vermek, bu 5 yıllık çalışma dönemi boyunca da tüm yaptığımız çalışmalarla, ortaya koyduğumuz sözlerle, davranışlarla sokağa çıktığımızda bunun karşılığını vermek durumundayız. CHP’li meclis üyelerinin çoğunlukta olduğu bir meclisimiz var bizim. Bu kapsamda meclislerimiz halka açık, çalışmalarımız halka açık. Ben sürekli halkın içerisinde olan, bir arada olan, sokaklarda olan bir çalışma anlayışıyla çalışmalarımı yürütüyorum. Bütün bu değerlendirmelerin cevabının aslında halk tarafından verileceğini değerlendirmenin yapılacağını düşünüyorum. Yoksa biz her birimiz oturduğumuz o koltukların hakkını vermek, hesabını verebilmek, bize hesap sorulduğunda da başımız dik bir şekilde cümlelerimizi koymak durumundayız. Bu anlamda kendi adıma bir sıkıntım yok. Tüm meclis üyelerimizin de bu anlamda kendi hesaplarını vereceğini, değerlendirmelerini yapacağını, halkımızın da bunu değerlendireceğini düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler hiçbir zaman partimizle ilgili süreçlerde de farklı bir bakış açısıyla düşünmüyoruz, düşünmeyeceğiz.”
YARIN: KARABAĞLAR’DAKİ KAÇAK YURT YIKILACAK MI?
YEŞİLYURT’TAKİ PAZAR YERİ SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK?
PAZARCILARLA YAŞANAN TARTIŞMANIN KAYNAĞI NEDİR?
TOPLANMAYAN ÇÖP KONUSU KİMİN SORUMLULUĞUNDA?
Sayfa başına git
GÜNCEL