Mahkemeden Mavişehir’de denizin satışıyla ilgili önemli karar: İzmir Büyükşehir Belediyesinin açtığı davada TOKİ’nin işlemi durduruldu

İzmir 3. İdare Mahkemesi, TOKİ’nin Mavişehir’de 2700 metrekaresi denizin içinde kalan 21 bin metrekarelik alanın satışında yürütmeyi durdurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesinin açtığı davada, mahkemenin verdiği kararda, “Dava dosyasının incelenmesinden, ihale edilen dava konusu 25697 Ada 1 Parsel nolu taşınmazın Ege Denizi, kıyı ve sahil şeridi, hassas koruma bölgesi ve sulak alanı içerdiği, dava konusu ihaleye ilişkin hazırlanan şartnamede taşınmazın anılan vasıfların gerektireceği yasak ve sınırlara ilişkin herhangi bir ibareye yer verilmediği anlaşılmıştır” ifadeleri dikkat çekti.

508 MİLYON LİRAYA SATILMIŞTI

Karşıyaka Mavişehir’deki bir kısmı deniz altındaki 21 bin metrekarelik parseli Samus Turizm Şirketi’nin sahipleri Niyazi Memur ve Sabri Memur kardeşler olmuştu. 321 milyon TL’den başlayan ihale 508 milyon TL ile sonuçlanmıştı.

DENİZLER DEVLETİN MUTLAK TASARRUFUSUNDADIR

İzmir Büyükşehir Belediyesinin dava isteminde şu ifadelere yer verdi: “Davacı tarafından, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından "Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Arsaları Açık Artırma ile Satış Şartnamesi"ne dayanılarak yapılan 44 ilde 901 muhtelif arsa açık artırmasının 27.11.2024 tarihinde 606 sırasında yapılan İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Şemikler Mahallesi, 25697 Ada 1 Parsel nolu taşınmazın ihalesinin; hukuka aykırı olduğu, taşınmazın bir kısmının kıyıda kaldığı, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı, açık artırmaya konu taşınmazın 2700 metrekaresinin Ege Denizinde kaldığı, denizin devletin mutlak tasarrufunda olduğu, aynı zamanda taşınmazın tamamının "Gediz Sulak Alan Sınırlarında" ve "Hassas Koruma Bölgesinde" kaldığı, kıyı, deniz ve sulak alanda kalan tüm taşınmazında devletin hüküm ve tasarrufunda olması gerektiği, taşınmazın imar planına ilişkin yargılama sürecinde ilk derece Mahkemesince verilen davanın reddine dair kararın Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/1947, K:2020/13663 sayılı kararıyla bozulduğu ileri sürülerek iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulması istenilmektedir”İzmir 3. İdare Mahkemesi kararında şu görüşleri bildirdi: “Karar veren Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü: Dava, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından "Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Arsaları Açık Artırma ile Satış Şartnamesi"ne dayanılarak yapılan 44 ilde 901 muhtelif arsa açık artırmasının 27.11.2024 tarihinde 606 sırasında yapılan İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Şemikler Mahallesi, 25697 Ada 1 Parsel nolu taşınmazın ihalesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır. Dava dosyasının incelenmesinden, ihale edilen dava konusu 25697 Ada 1 Parsel nolu taşınmazın Ege Denizi, kıyı ve sahil şeridi, hassas koruma bölgesi ve sulak alanı içerdiği, dava konusu ihaleye ilişkin hazırlanan şartnamede taşınmazın anılan vasıfların gerektireceği yasak ve sınırlara ilişkin herhangi bir ibareye yer verilmediği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın davalı idarenin mülkiyetine alınmasına dair iş, işlem ve izinlerin sorulmasına, bu süreci gösteren bilgi ve belgelerin Mahkememize ibrazının istenilmesine, Dava konusu işlemin, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazın satışına ilişkin bir ihale olduğu ve bu ihalenin yapıldığı ve satış işlemlerinin devam ettiği göz önüne alındığında, niteliği itibariyle uygulanmakla etkisi tükenecek nitelikte işlemlerden olduğu anlaşıldığından, Mahkememizin işbu ara kararına cevap verildikten veya ara kararsüresi geçtikten sonra yeniden bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin geçici olarak yürütmesinin durdurulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. ve 27. maddesinin 5. fıkrası gereğince ara kararı süresinin onbeş (15) gün olarak belirlenmesine, ara kararı gereğinin belirtilen sürede ve eksiksiz olarak yerine getirilmesinin yasal zorunluluk olduğunun hatırlatılarak yerine getirilmemesi halinde dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verilebileceğinin ilgililere bildirilmesine, 22.01.2025 tarihinde oybirliğiyle karar