Ege’nin incisi İzmir, 25 yıldır eğitim başta olmak üzere farklı sektörlerde
yatırımlarıyla ön plana çıkan Mirnas Grup tarafından yapımına başlanan,
kentin silüetini değiştirip simge haline gelecek “Bronz Kule ve “Azur Ofis”
projeleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Yedi milyarlık dev yatırımla hayata
geçecek iki projeyi kente kazandıracak olan Mirnas Grup’un Eğitimci
Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Atlıhan, “En güçlü referansımız, geçmişte
yaptığımız başarılı işler. Eğitim sektöründe yaptığımız nitelikli işlerin
devamını inşaat sektöründe de fazlasıyla yaparak güzel İzmir’imizi, yeni
buluşma noktası olacağına inandığımız hak ettiği en güzel iki dev projeye
kısa sürede kavuşturacağız” dedi.
2002 yılından bu yana başta eğitim olmak üzere inşaat ve turizm
sektörlerinde faaliyet gösteren Mirnas Grup, hem ülke hem de İzmir
ekonomisi ve sosyal yaşamına yaptığı yeni yatırımlarla ön plana çıkıyor.
Yönetim Kurulu Başkanlığını, Eğitimci Fırat Atlıhan’ın yaptığı Mirnas
Grup, yola çıktığı 25 yıldan bu yana, hizmet verdiği sektörlerde güven
temelinde inşa ettiği yaklaşımlarla adından sıkça söz ettiriyor.
Bünyesinde Manisa’daki üç, Van’daki bir Bahçeşehir Koleji, İzmir’deki
Narlıdere-Güzelbahçe Uğur Okulları, Kıbrıs’taki bir otel, bir restoran ve
en son Turgutlu’daki 560 lüks konut projesi bulunan Mirnas Grup, yüksek
memnuniyet ve yaşama kaliteli değer katma vizyonuyla faaliyetlerine hız
kesmeden devam ediyor. Yenilikçi, modern ve akılcı yaklaşımlarla binin
üzerinde uzman çalışanı, beş bine yakın öğrencisiyle büyük bir aileye
sahip Mirnas Grup, geçmişteki tecrübesi ve başarılı çalışmalarını,
şimdilerde de İzmir Bayraklı’daki “Bronz Kule” ve Konak Mersinli’de inşa
ettiği “Azur Ofis” projelerine taşıyor.
İZMİR’DEKİ OFİS YAŞAMINDA EŞSİZ YENİLİK: MİRNAS AZUR İLE
DÖRT DUVAR ARASINDA DEĞİL, DENİZE KARŞI GÖKYÜZÜNÜN
ALTINDA ÇALIŞIN
Konak Mersinli’de Mistral GYO ile iş birliği yapan Mirnas Grup tarafından
yapımına başlanan, 26 kat ve 25 bin metrekare toplam inşaat alanından
oluşan Azur Ofis Projesi, İzmir’de, benzeri olmayan yenilikçi özellikleriyle
dikkat çekiyor. 2027 yılı Mart ayında teslimi planlanan proje, "Burada sizi
gökyüzü, prestij ve deniz bekliyor" sloganıyla eşsiz bir yaşam sunmaya
hazırlanıyor. İş dünyasına ve çalışanlara sadece bir ofis değil, ayrıcalıklı
bir yaşam ve çalışma deneyimi sunulurken, hiç kapanmayacak
panoramik eşsiz deniz manzarası, projenin en dikkat çekici
özelliklerinden biri. Teknolojiyle entegre, yüksek tavanlı, akıllı ofis
sistemlerine sahip projede, geleneksel kapalı ofis alanlarının aksine daha
fazla metrekareye sahip teras balkonlar, dört duvar arasında değil,
gökyüzünün altında, deniz manzarası ve havası eşliğinde huzurlu
çalışma ortamları sunacak. Kentte, eksikliğinin hissedilmesi nedeniyle ilk
defa diğer kulelerden farklı olarak balkonlu konseptiyle inşa edilen ofisler,
İzmir'in iş yaşamında gökyüzü kadar geniş bir vizyon, deniz kadar
huzurlu bir atmosfer ve güçlü bir statü arayan herkesin yeni adresi
olacak.
İZMİR’DEKİ BİR REZİDANS PROJESİNDE İLK KEZ: HEALTH
CENTER (SAĞLIK MERKEZİ)
“İzmir’de Asaletin Rengi Artık Bronz Kule” sloganıyla temelleri atılan
Mirnas Bronz Kule Rezidans Projesi de, kentin yeni iş merkezi
Bayraklı’da, toplam 41 bin metrekare alanda yükselmeye başladı. 29
katlı Bronz Kule, her noktasından, İzmir Körfezi manzarasına hakim,
ferah, kullanışlı, modern çizgilere sahip mimarisi ve içerdiği sosyal
donatılarla prestijli bir yaşamı vadeden ödüllü mimarlık ofisi “TAGO
Mimarlık” tarafından tasarlandı. Şehrin kalbinde, konutların yanında ilk
defa bünyesinde 14 adet teraslı dubleks “Health Center” adıyla seçkin
doktor kliniklerinin de yer alacağı Bronz Kule de sağlığı ve konforu bir
arada barındıran prestijli bir yaşam sunulacak.
“İZMİR, DÜNYANIN EKOLOJİK MUCİZESİ”
İki projenin tanıtımıyla ilgili Mirnas Grup’un Bayraklı’daki ofisinde basın
mensuplarıyla bir araya gelen Fırat Atlıhan, “Henüz 27 yaşında
Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları çatısı altında eğitim sektörüne girdim.
Bir eğitimci olarak amacım her zaman, topluma, ülkemize faydalı bireyler
yetiştirmek oldu. Bugün eğitim sektöründe geldiğimiz noktada, binlerce
öğrencimiz ve velimizle büyük bir aile olduk. Eğitim sektöründe güven
temelinde çok güzel işler yaptık ve hepsiyle gurur duyduğum
öğrencilerimizin çok güzel başarılarına hep birlikte imza attık. Ülkesine
sevdalı bir vatandaş olarak, her sektörde hizmet etmeyi kendime bir
görev bildim. Bu uğurda yıllar geçtikçe farklı sektörlerde farklı yatırımlarla
faaliyet yelpazemizi genişlettik. Geçmişteki başarı işlerimiz, en büyük
referansımız oldu. Geçmişten gelen başarılarımızı, tecrübemizi ve bizlere
olan güveni inşaat sektörüne taşımaya karar verdik. Şimdilerde de ayrı
bir gurur ve heyecan içerisindeyiz. Gayri menkul sektöründeki
yatırımlarımızı, Turgutlu’nun ardından İzmir’e taşıyoruz. İzmir, gerek
insanı, gerek coğrafyası anlamında dünyanın ekolojik bir mucizesi. Ben
de ömrüm vefa ettikçe hayatımın sonraki kısmını bu şehirde devam
ettirmek isterim. İzmir’de hayata geçirdiğimiz güzel projelerle, eserlerle
anılmak isterim. Dolayısıyla eğitim sektöründe yaptığımız nitelikli işlerin
devamını inşaat sektöründe de fazlasıyla yaparak güzel İzmir’imizi, yeni
buluşma noktası olacağına inandığımız hak ettiği en güzel iki dev projeye
kısa sürede kavuşturacağız” dedi.
“EKONOMİYE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAĞIZ, GÜVENLİK
OLMAZSA OLMAZIMIZ”
Mirnas Grup altındaki Bronz Kule ve Azur Ofis ile ilgili bilgiler veren
Atlıhan, “İzmir dünyanın en güzel iklimi, en güzel coğrafyalarından biri.
Ama mimari anlamda gelişmeye maalesef ki çok muhtaç. Yeni
yatırımlarla atacağımız her adım İzmir'in kentsel gelişimine, kentsel
dönüşümüne büyük katkı sunacak. İki projemiz ile kentin mimari
estetiğine inanılmaz destek olacağız. Bu süreç, İzmir’in yanında ülkenin
ekonomisine de ciddi bir katkı sağlayacak. İki projenin maliyetine
bakacak olursak, yaklaşık 7 milyarlık bir rakamdan söz edeceğiz” diye
konuştu. İki projenin de İzmirlilerin iş ve özel yaşamına ayrıcalıklı fırsatlar
sunacağını söyleyen Atlıhan, kentteki deprem gerçeğini de göz ardı
etmeden hareket ettiklerini, her türlü izinlerin alınmasının ardından, alt ve
üst yapı anlamında tüm önlemlerin yerine getirilerek inşaatların
yapıldığını, kendileri için güvenliğin olmazsa olmaz olduğunun altını çizdi.
“İZMİRLİLER EN GÜZELİNİ HAK EDİYOR”
İki projenin aynı anda belki de kent tarihinde ilk defa çok hızlı şekilde
bitirileceğini ve teslim tarihi olarak 2027 yılının ilk çeyreği olarak
belirlediklerini söyleyen Atlıhan, “Hayalimiz, hedefimiz, bu iki projenin de
İzmirlilerin yeni buluşma noktası olması. Bugüne kadar yaptığım hiçbir
işte mahcubiyet yaşamadım. İnsanların beklentilerini göz önünde tutup
hep çıtayı yükselttim. Burada da bizimle ilgili beklentilerini çok yüksekte
tutsunlar. İzmirlilerin beklentilerinin çok üstünde kaliteli bir yaşam onları
bekliyor. İzmirliler ve İzmir, her ne alanda olursa olsun her şeyin en
güzelini hak ediyor. Biz de bunu karşılamak için var gücümüzle
çalışıyoruz” şeklinde konuştu.