EGELİ GAZETE- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Buca Cezaevi’ndeki partililerini ziyaret sonrası önemli açıklamalar yaptı. Özel, “Kooperatiflerle ilgili hem Genel Merkezimizden görevlendirilen heyetimiz hem de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, eski yöneticilerimizin bu konudaki yaklaşımlarıyla uyumlu bir şekilde kooperatiflerle görüşüyoruz ve oraya bir çözüm üretiyoruz. Bu çözüm üretme işi 19 Eylül’deki mahkeme dosyasına resmen girecek” dedi.
DAVALARI DİKKATLE TAKİP EDECEĞİZ
Özel şöyle konuştu: “Bugün Afyon Kocatepe yürüyüşüne katılmadan önce İzmir Buca Cezaevi’ndeki arkadaşlarımızı ziyaret ettim. Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’i ziyaret ettim. İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nu ziyaret ettim. Heval Savaş Kaya’yı ziyaret ettim. Kent uzlaşısı davasında İstanbul’dan buraya sürülmüş olan Mehmet Ali Çalışkan arkadaşımızı ziyaret ettim. Bir de annesiyle birlikte hepimizin yüreğini parçalayan Beylikdüzü’nün seçilmiş Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık Başkanımızı ziyaret ettim. Çalık’ın sağlık durumunu ayrı bir başlık olarak konuşmak lazım. Cezaevi şartları ve kendilerine nazik davranılması noktasında hiçbir şikayetleri yok. Bunu ifade etmek lazım. Hatta kendileri cezaevi yönetimi ve çalışanlarına memnuniyetlerini ifade ettiler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve arkadaşlarının yargılandığı davalarla ilgili önce şu memnuniyetimizi ifade edelim. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gibi bir soruşturma yürütülürse ki onu bir düşman hukuku olarak görüyoruz. Onun gibi mukabele ederiz. Ancak tutuksuz yargılamanın yapıldığı, delillerin hızla toplandığı, iddianamenin hızla yazıldığı, adil bir yargılama süreci olursa ona göre cevabımızı veririz demiştik. İzmir’de Kasım ayına kalan iki dava var. Bu davalarda hiç tutuklu yok. Tutuklu olanların hepsini tensiple tutuksuz yargılamaya çevirdiler iddianamenin kabulüyle beraber. Ben buna ne söyleyeceğim. Bizi niye yargılıyorsunuz? Niye mahkeme açıldı? Bunlara bir laf söyleyecek halimiz yok. Hiçbir arkadaşımız da demiyor. Diyorlar ki, o davalarda tutuksuz yargılanıyoruz. Kendimizi, masumiyetimizi, suçsuzluğumuzu orada ifade edeceğiz. Biz de o davaları dikkatle takip edeceğiz. Ama Kasım ayına kadar tutukluluk olsaydı burada isyan ederdik. Eylül ayında görülecek dosyada tutuklularımız var. O dosyanın da 19 Eylül’de görülecek olması bizim açımızdan da büyük bir memnuniyet. O gün elbette mahkemeyle birlikte arkadaşlarımızın o dosyadan da tutuksuz kalmasını bekliyoruz.”
DOLANDIRICILIK YAPMAK İSTEYEN KOOPERATİF KURMAZ, BAŞKA İŞLER YAPAR
O dosyayla ilgili de şunu ifade edeyim. Dikkat edin arkadaşlar, o dosya üzerinde Adalet ve Kalkınma Partisi ilk günlerde kooperatifler üzerinde tepiniyordu. Şimdi bir şey diyorlar mı? Demiyorlar. Niye demiyorlar? Çünkü yaşanacak gelişmelerin onları mahcup edeceğini, altında kalacaklarını biliyorlar. Kooperatifçilik bir suç değil. Hele hele inşaat maliyetleri bu noktaya geldiğinde Artık bir infaz koruma memuru, ya da İzmir Büyükşehir Belediyesinin bir çalışanı ya da ortalama geliri olan bir vatandaş, bugün 86 bin liranın altındaki her gelir yoksulluktur. Yoksulluk sınırı bunun altındadır. Bin yıl çalışsa ev sahibi olamaz. İşte bin yıl çalışsa ev sahibi olamayacakların umutsuzluğunu umuda dönüştüren formül kooperatifçiliktir. Elbette inşaat maliyetlerindeki 10 kat artış İzmir’deki kooperatiflerin ilerlemesini yavaşlatmıştır. Yaşanan bazı aksilikler, bazı hatalar bu işte ilerlemenin durmasını ve bir paniği yaratmıştır. Denizcilikte de bu işte de temel kural şudur. Gemiyi dalga batırmaz, gemiyi panik batırır. Şu anda CHP Genel Merkezinin yaklaşımı İzmir’deki kooperatifçilik meselesini bir hata bir suç olarak değil, doğru bir iş, yaşanan süreci de bir talihsizlik olarak yorumluyoruz. Kooperatiflerle ilgili hem Genel Merkezimizden görevlendirilen heyetimiz hem de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, eski yöneticilerimizin bu konudaki yaklaşımlarıyla uyumlu bir şekilde kooperatiflerle görüşüyoruz ve oraya bir çözüm üretiyoruz. Bu çözüm üretme işi 19 Eylül’deki mahkeme dosyasına resmen girecek. Nasıl bu konuda iyi niyetli görüşme ve çalışmaların yapıldığı ve bu işin iyiye gittiği. Ayrıca da İzmir’de varıp da karşımızda 5-6 bin mağdur yaratacak halimiz yok. Bize her daim sahip çıkmış, bizim her daim sahip çıkacağımız bu kentte böyle bir mağduriyet yaratacağımız yok. Bunun üzerinde en doğru formüllerle ilerleyeceğiz. Sanki kooperatifçilik işi CHP’li siyasetçilerin, belediye başkanlarının, belediye bürokratlarının insanları mağdur etmek üzere hatta dolandırıcılık falan diyorlardı. Allah’tan iddianamenin kimsenin maddi bir çıkar ve kişisel bir şey yapma durumlarının olmadığı hakkını da temsil eden bir tarafı var. Kimse dolandırılmadı, kimse dolandırmadı. Kooperatiflerin yürümesi suretiyle iddia edilen suçun konusuz kalacağı da ortadadır. Bu badireyi atlattıktan sonra CHP kooperatifçilik modelini bugünün sorunlarına çözüm üretecek doğru bir model olarak zaten görüyor. Burada önce bir başarı sonra da doğru bir model üreteceğimizi herkes görecek. Çünkü bu inşaat maliyetleriyle kentin varsa rantının doğru yöntemle vatandaşla paylaşılması gerekiyor. Bu konuda örnek bir modeli gerçekleştireceğimizi de herkes görecek. Arkadaşlarımızın 19 Eylül’den sonra tutuksuz yargılanacaklarına inanıyoruz. Zaten kooperatifçilik suçundan kimin yargılanıp ceza aldığı görülmüş. İnsan dolandırıcılık yapsa kooperatif kurmaz, başka işler yapar. Kooperatifçilik bir soruna iyi niyetli bir çözüm üretme çabasıydı. Onun da dosyada görüleceğini görüyoruz