“Hastanın kanser olduğunu bilmeye hakkı var”
Çoğu hasta yakınının, hastadan kanserin gizlenmesini istediğini belirten Uslu, hastanın
teşhisini bilmesinin en temel insani hakkı olduğunu söyledi. Uslu, “Hastanın doğru
bilgilendirilmesi, karar aşamalarına katılması ve tedavi seçeneklerini bilmesi uyum çabasına
katkı sağlar. Zaten onkoloji bölümüne gelen, kemoterapi alan bir hastanın kanser olmadığını
zannetmesi mümkün değildir. Bu tür yaklaşımlar hastanın sağlık personeline olan güvenini de
sarsmaktadır” dedi.
Prof.Dr. Rüçhan Uslu, kanser teşhisinin hastaya söylenmesi kadar nasıl söylendiğinin de
önemine değinerek, hastanın umudunu zedelemeden çok nazik bir denge içinde gerçeği
kabullenmesini sağlanması için hekimin bu konuda eğitimli olması gerektiğini söyledi.
Moral vermek için söylenecek sözler ters etki yaratabilir
Kanser hastasına söylenen “Takma kafana geçer, moralini iyi tut, aslan gibisin, benden
sağlamsın, hangimizin önce öleceği belli mi, benim de garantim yok” gibi sözlerin hastalığa
uyum sağmayı engellediğine dikkati çeken Uslu, şunları söyledi: “Stres ve negatif düşünce
nedeniyle kanser olunduğuna dair yaygın görüş nedeniyle hastalara çok fazla kişi “pozitif
düşün” telkininde bulunur. Oysa stres tek başına kanser sebebi değildir. Hastayı ayıplamadan
ve eleştirmeden anlatacaklarını dinlemek, içini dökmesini sağlamak, o sormadan fikrini
söylememek çok daha faydalıdır. Hastanın öfkesini ve kızgınlığını çıkarmasını, üzüntüsünü
yaşamasını, duygularını bastırmamasını ve ertelememesini, hastalığını inkar etmemesini
sağlamak ve kabullenme aşamasına gelmesini sağlamak gerekmektedir. Hastaya nasıl
yaklaşılacağını bilmiyorsak uzman desteği almak en sağlıklısıdır.”