CHP eski İzmir İl Başkanı ve eski İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, partisinin İzmir İl Kongresi’nin ardından yazılı bir açıklama yayımlayarak, kongre süreci ve parti içi demokrasiye ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Bugün geldiğimiz noktada yalnızca bir kongreyi değil, CHP için bir dönüm noktasını konuşuyoruz” diyen Bayır, kamuoyu yoklamalarında CHP’nin birinci parti konumunda olmasına rağmen İzmir’de zayıflama yaşandığını belirtti.
“Bir zamanlar ‘CHP’nin kalesi’ dediğimiz bu güzel şehir, artık ne yazık ki kale olmaktan uzaklaşıyor. Çünkü partinin seçilmişlerini biz CHP’li üyeler değil, Genel Merkez seçiyor. Milletvekilini, belediye başkanını, il başkanını atıyorlar. Partili üyenin fikri alınmıyor.”
“İzmirli biat etmez, sorgular, adalet ister”
Bayır, parti yönetimini örgütü dışlamakla ve üyelerin iradesini yok saymakla eleştirdi:
“Genel Merkez, İstanbul’da oturanı İzmir’den milletvekili, Bornova’da oturanı Karabağlar’dan belediye başkanı adayı gösteriyor. İl kongresinde Genel Merkez adayı dayatılıyor. Bu anlayış örgütte kırgınlık yaratıyor, partililer sandığa gitmiyor.”
Bayır, CHP’nin İzmir İl Kongresi’nin cuma akşamı yapılmasını da eleştirerek, “650 delegeyi gece yarılarına bırakan bu planlı zamanlama, blok liste oylamasını kolaylaştırmak için yapıldı” iddiasında bulundu.
“İzmir’e bu yanlışı yapanlara Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan nasıl göz yumdu? Manisa’da kongreyi ertesi sabah erken saatte yaparken İzmir’e haksızlık yapıldığını düşünüp vicdanları sızladı mı acaba?”
“Bu parti üyeden korkmaz, sandıktan kaçmaz”
Açıklamasında parti içi demokrasi vurgusu yapan Bayır, CHP yönetimine doğrudan çağrıda bulundu:
“Bu parti sandıktan korkmaz! Bu parti üyeden korkmaz! Koyun sandığı üyenin önüne. Milletvekilini de, belediye başkanını da, il başkanını da tüm üyeler seçsin.”
“İzmirli dayatmaya değil, parti içi demokrasiye inanır. İzmirli sadece Zeybek oynarken diz çöker” diyen Bayır, örgütün yeniden ayağa kalkması gerektiğini söyledi.
“Bizim talebimiz demokratik bir CHP’dir”
Bayır, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Biz Kuvayı Milliye’nin torunlarıyız. Bizim damarlarımızda özgürlük, cesaret, bağımsızlık var. Bu kırgınlığı onaracağız, bu örgütü yeniden ayağa kaldıracağız. Bizim talebimiz demokratik bir CHP’dir. Bizim davamız bağımsız bir Türkiye’dir.
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, yaşasın demokrasi, yaşasın bağımsız Türkiye!”