İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Egeli Gazete TV’de katıldığı programda önemli açıklamalar yaptı. Tugay bir dönem daha aday olup olmayacağı yönündeki soruya, “Biz bir dönem daha aday olalım, beş dönem daha aday olalım diye hesap yaparak çalışamayız. Ama şu kalan 3,5 yıl içerisinde İzmir'e dair yapılacak işleri bitirmek mümkün değil. O yüzden partim onay verirse bir dönem daha görev yapmayı isterim. İnşallah şartlar öyle gider, öyle olgunlaşır” dedi.
İzmirlilerin kendisine CHP’li olarak oy verdiğini ve yaşadığı sürece de bu partide kalacağını vurgulayan Tugay, “Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun kurduğu Cumhuriyet'in değerlerine çok inanmış bir insanım. Yani o yüzden benden başka bir şey çıkmaz” dedi.
İZBETON şirketinin dahil olduğu kooperatif sorununun 2 yıl içinde çözüleceğini ve hak sahiplerine dağıtılacağını belirten Tugay, “Benim görev sürem içinde sorun mutlaka çözülecek. Örnekköy’dekileri önümüzdeki Mart-Nisan aylarında teslim edeceğiz. Planımız o. Diğerlerini de 1,5-2 sene içerisinde teslim edeceğiz diye hesap yapıyoruz. En geç 2 yıl içinde bitecek” ifadelerini kullandı.
-Partiniz uygun görürse Bir dönem daha aday olmayı planlıyor musunuz? Yoksa bir dönem işler için yeterli mi diyorsunuz?
Biz bir dönem daha aday olalım, beş dönem daha aday olalım diye hesap yaparak çalışamayız. Böyle bir şey yok. O günkü şartların ne getireceğini kimse bilemez ama demin siz sorduğunuzda bir kez daha onunla yüzleştim. Yani şu kalan 3,5 yıl içerisinde İzmir'e dair yapılacak işleri bitirmek mümkün değil. O yüzden isterim en az bir dönem daha görev yapayım. İnşallah hani şartlar öyle gider, öyle olgunlaşır.
Şöyle konuşulmasından da rahatsız oluyorum. Cemil Tugay şu anda bu görevi yaparken böyle bir eli yağda, bir eli balda, işte keyiften, mutluluktan istiyor bir durum yok zaten. Dağ gibi sorunlar var. Çok ağır bir sorumluluğun altına girmiş durumdayız. Bizi şehrimize sevgimiz, halkımıza, ülkemize sevgimiz bu noktada tutuyor. Başka bir şey değil.
O nedenle ben bundan sonrası için de üzerime düşeni yapmak isterim. Çünkü bizİ bu ülke yetiştirdi. Ben bu ülkenin yetiştirdiği çocuklardan birisiyim. Sonuçta yaşımız, başımız, olgunluğumuz, bu görevler için uygun. Bana ihtiyaç varsa elbette yaparım.
Bu kutsal bir görev. Ben de bu görevi en iyi şekilde yapmak için elbette ki çalışacağım. Yarın öbür gün yine bana düşerse bu görev büyük bir onurla yapmaya devam ederim. Başka bir arkadaşımıza bu görevi devretmem gerekirse onun da yine şehrimize sahip çıkarak saygıyla sevgiyle bu görevi yapmasını umarım.
BİZ GELDİĞİMİZDE KOOPERATİF İNŞAATLARI DURMUŞTU
-İzmir’de ne yazık ki belediyeye bağlı İZBETON şirketinin öncülüğünde kurulan yapı kooperatifleriyle ilgili büyük sorun yaşandı. 5 bin mağdur hak sahibi var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu sorunun mutlaka çözüleceğini söyledi. Sorun hangi yöntemle ve ne zaman çözülecek?
Öncelikle şu 5000 kişi ifadesi var ya onu bir düzelteyim önce de. Çünkü burada da bir hata var.Bu 5000 kişinin 5000'ni kooperatif üyesi değil. Bunların 2000 civarı hak sahibi insanlar. Yani o inşaatlarının yapılacağı alanda arsası olan, evi olan, onların tapularını belediyeye vermiş olan insanlar. 3000 civarında da kooperatif üyesi var. Bu kooperatif üyeleri ve hak sahiplerinin hepsinin sorununun çözülmesi için oradaki inşaatların yapılması lazım.
Biz göreve geldiğimizde kooperatif inşaatları yapmıyordu. İnşaatlar durmuştu. Mazeret olarak şu vardı, bu vardı, ondandı, bundandı diyorlar ama her neyse sebep, her neyse gerekçe inşaatlar yapılmıyordu. Vaat edilen tarihler de bu inşaatlar gerçekleşmemişti. Neticede ondan dolayı kooperatiflerden alıp belediye kendi yapmaya karar verdi.
İnanın hani o gerekçeleri konuşmak benim işim değil. Yani onların hepsi geçmiş dönemin yönetimi ile ilgili konular. Orada ne yaşandıysa onunla ilgili konuşması gereken insanlar onlar. Ben değilim. Kooperatifi biz seviyoruz. Kooperatif modeli güzel bir model ama biz geldiğimizde inşaatlar durmuştu. İşe belediyeye geçmemişti yani kooperatiflerdeydi.
İKİ YIL İÇİNDE İNŞAATLARI BİTİRİP TESLİM EDECEĞİZ
İşlemeyen bir sistem olduğu için, bir müfettiş raporunu takiben mecburen ondan sonra Sayıştay’ın uyarısı, Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın uyarıları nedeniyle mecburen kooperatiflerle ilişkimizi askıya aldık. Ancak şunu demedik. “Biz bu inşaatları yapmayacağız” demedik. Zaten Örnekköy'deki inşaatlar Aralık ayından beri geçen Aralık ayından beri yapılıyor. Önümüzdeki Mart, Nisan aylarında da herkese teslim etmeyi düşünüyoruz. Hem hak sahiplerine hem kooperatif üyelerine.
Mesele şu. Kooperatif üyeleri diyorlar ki bu kooperatiflere üye ol olurken bir rakam söylendi. Biz bu rakam üzerinden ev sahibi olmak istiyoruz. Bu günkü maliyetlere baktığınız zaman bu rakamların geçtiği görülüyor.
İnsanları ödemede sık boğaz edelim, kimseye zarar verecek bir noktaya götürelim diye tabii ki düşünmüyoruz. Ama herkesin şunu hatırlaması lazım. O inşaatları bir müteahhite veriyoruz. Müteahhit yapacak. Normal maliyeti neyse onu yapıyor. Her şeyin hesabı kitabı ortada, şeffaf. Hiç kimseye verilemeyecek hiçbir hesap yok.
Kendi kafasına göre birileri yorum yaptı diye o işin doğrusu öyle olmaz. Burada yapılan iş nedir? Onun mali karşılığı nedir? Hepsi kanunda, mevzuatta hepsiyle belirlenmiş durumda. Biz teslim Bizim aldığımız inşaatları, mahkemeye başvurduk. Bilirkişi aracılığıyla inşaatın yüzde kaç oranında olduğu, oraya ne kadar inşaat yapılmış olduğunu tespit ettirdik. Ondan sonra devraldık. Hani demesinler işte çok yapmıştı da siz az gösterdiniz falan. Mahkeme kararıyla bu kesinleşti. Neticede şu noktadan itibaren bir müteahhit ihaleyi almış bir müteahhit bitirecek.
Biz Belediyenin kasasından bunun ödemesini yapacağız. Hak sahiplerine zaten karşılıksız vermek zorundayız. Yapılan sözleşmelerin gereğini yerine getirmek zorundayız. Kooperatif üyeleri ile ilgili bir ek maliyet olacak. Bunun mümkün olan en az miktarda olması ve mümkün olan en uzun sürede ödenmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Ama bu para benim kişisel param değil.
Sonuçta mutlaka çözülecek sorun. Benim görev sürem içinde sorun mutlaka çözülecek. Örnekköy’dekileri önümüzdeki Mart-Nisan aylarında teslim edeceğiz. Planımız o. Diğerlerini de 1,5-2 sene içerisinde teslim edeceğiz diye hesap yapıyoruz. En geç 2 yıl içinde bitecek.
-İzmir birinci derece deprem kuşağında. Sizin de adaylık sürecinde 25.000 konutluk kent yenileme hedefiniz vardı. Bu rakamlara ulaşılacak mı?
Vallahi ulaşalım diye çok çaba gösteriyoruz ama burada işte Bakanlığın bize biraz yardım etmesine ihtiyacımız var. Yardımdan kastım bir para vermesi değil. Yani bazı kararlarımızı onaylaması ve birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Evet. Yani şunu söyleyeyim ben. Kendi verdiğimiz sözü yerine getirmeyi çok istiyorum. Ama neticede önemli olan İzmir'e bu konutların kazandırılması.
TOKİ'nin ve Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın sosyal konut yapma ile ilgili bir kararı var şu anda. Bence doğru bir karar, olumlu bir karar. Buna yardımcı olmak da bizim için önemli bir şey. Eğer bu iradeyi gösterirlerse İzmir'de 25.000 değil 100.000 konut yapsınlar.
Neticede bu konutlardan hem kentsel dönüşümde ihtiyacı olan insanların faydalanması mümkün olsun. Hem İzmir'in hakikaten konut stoğundaki şu sorunu halledelim yani.
BELEDİYE İMKANLARI KONGRELERDE TARAF OLMAK İÇİN KULLANILMAYACAK
-CHP’de yürüyen bir kongre süreci var. Geçmişte belediye başkanları bu süreçlere ciddi anlamda müdahil olurdu. Hatta belediye gücü ve kaynakları bu iş için kullanıldığı söylenirdi. Siz kongrelerde aktif bir rol oynayacak mısınız?
Ben bu dönemde herhangi bir seçimde herhangi bir aşamada herhangi bir yere müdahil olmayı düşünmüyorum, düşünmedim. Bizim yakın Çevremden olan bazı arkadaşlarımızın tabii ki siyasi çalışmaları var ve onları bana bağlayanlar var. Görüyorum. Onlara da rica ettim. Yani bunu benimle bağlantılandırmayın. Siz kendi çalışmanız olduğunu belirterek yapın diye. Şundan herkes emin olabilir. Büyükşehir Belediyesi'nin hiçbir imkânını hiçbir seçimde taraf olmak için kullanmadık. Bundan sonra da kullanmayacağız. Büyükşehir Belediyesi'ni bu anlamda sadece görevini yapan bir kurum haline getiriyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin seçimlerinde şehrimiz için, hepimizin iyiliği için en iyi sonucun çıkmasını ben de yürekten diliyorum. Bu anlamda görüşlerimi dile getirebilirim, görüşmeler yapabilirim. Özellikle genel merkezde genel başkanla bunları paylaşabilirim. Bunlar da bu sürecin normal ayakları.
İZMİR’İN TÜRKİYE’NİN ŞEHRİ OLDUĞUNU HERKESİN HATIRLAMASI LAZIM
-CHP'li belediye başkanlarına baskılar var, silkeleme operasyonları var. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde de bu hissediliyor mu?
SGK ve vergi borçlarının kaynağında büyük bir oranda kesilmesi ile ilgili konu tabii önemli bir ekonomik darbe oldu bize.
Onun dışında işte şu anda görüşmelerle açmaya çalıştığımız onaylarımız var, kredi onayları vesaire. Yani bunları yani baskı olarak tariflemek gerekirse evet. Siyaseti kutuplaşarak yapmak doğru değil. İzmir'in Türkiye'nin şehri olduğunu herkesin hatırlaması lazım.
Türkiye'nin bütün şehirlerine olduğu gibi İzmir'e de sahip çıkmayı amaçlayarak yaklaşmalıyız. Kararlar öyle verilmeli.
YAŞADIĞIM SÜRCE CHP’Lİ KALACAĞIM
-CHP’de olağanüstü bir durum var. 16 belediye başkanı tutuklu. İstanbul Kongresi iptal edildi. Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği Kurultay için de butlan atacağı görüşleri var. Siz de Kurultay’da oy kullanan bir delegeydiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ben o Kurultay’da herhangi bir şaibe olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir gözlemim kesinlikle yok. Benim zaten dahil olduğum böyle bir şeyin olması mümkün değil. Ben bu tür işlere asla girmem. Benim adımı da geçirdiler bu konuda. Buradan partinin aklanacağını, partinin herhangi bir şeye maruz kalmayacağını umuyorum. İstanbul'da neye dayanarak bu kararın verildiğini bilmiyorum.
-CHP’li belediye başkanarı üzerinde siyasi baskı olduğu iddiaları var. Hatta Aydın Büyükşehir Beledyie Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun bi nedenle parti değiştirdiği iddiaları vardı. Sizin üzerinizde böyle bir baskı var mı?
Baskı derken böyle bir özel bir tehdit yok. Ama ortama baktığınız zaman her an hepimizin başına bir şey gelebilecek bir durum var. Ben baskılara boyun eğecek bir insan değilim. İzmir halkı beni CHP’li olarak seçti. Yaşadığım sürece CHP’li olarak kalacağım.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin içerisinde doğal olarak hani bazı insanlar başka yönetimler isteyebilir. Bu da gayet doğaldır.Ben de geçen kurultay ile ilgili dönemimde eski genel başkanımız ve genel merkez yönetiminin seçimlerde iyi sonuç almaması nedeniyle yeniliğe ihtiyacımız olduğunu düşündüm. O nedenle bir değişim tarafında oy kullandım. Yani her zaman partinin iyiliği neyse onu düşünerek hareket ettim.
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'nin çok önemli bir görev düştüğüne eminim. Yani toplum bizden, Cumhuriyet Halk Partililerden onların sorunlarına çare olacak, çözüm üretecek güçlü bir siyaset yapmamızı bekliyor. Ve burada yani maruz kaldığımız bütün olumsuzluklara rağmen bunu başarmalıyız.
Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun kurduğu Cumhuriyet'in değerlerine çok inanmış bir insanım. Yani o yüzden benden başka bir şey çıkmaz.
YARIN: İZMİR’DE ÇÖP DEPOLAMA ALANI SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK? SU KRİZİ AŞILABİLECEK Mİ? İZMİR KÖRFEZİ’NDE SON DURUM NE? İZMİR’İN YENİ YOL HARİTASI NASIL OLACAK?
Sayfa başına git
GÜNCEL