İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Buca Cezaevi arazisiyle ilgili soruları yanıtladı. Alanın kamu yararına kullanımı için yapıcı bir tavırda olduklarını ifade eden Başkan Tugay, “Alanın o kötü görüntüsünden kurtulmasını, insanların aktif kullanacağı bir sosyal alana dönüşmesini istiyoruz. Orası tamamen bir rant alanı olamaz. Böyle bir şey mümkün değil” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, basın mensuplarının Buca Cezaevi alanı hakkında sorduğu soruları yanıtladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alanın hem kurumların hem de halkın kullanılmasına açılacak aktif bir kamusal alana dönüştürülme önerisine karşı eleştirilerde bulunan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın ifadelerinin sorulması üzerine Başkan Dr. Cemil Tugay, “Mantıklı olduğumuzu düşünüyorum. Atilla Bey İller Bankası ile nasıl bir şey içinde bilemiyorum. Biz o konuda İller Bankası ile muhatabız. Kendisi daha önce hiçbir görüşmemizde bulunmadı. İlgisini ve bilgisini bilmiyorum, ne kadar dahil bu konuya. Biz, İller Bankası ve Bakanlığı tabii ki muhatap alarak teklife verecekleri cevabı bekliyoruz. Mantıksız olduğunu düşünmüyorum. Aksine çok yapıcı bir tavırda olduğumuza inanıyorum” dedi.
“Tamamen bir rant alanı olamaz”
Başkan Tugay, “Ancak cevap vermekte geciktiler. Bir taraftan yürüyen hukuki bir süreç var. Belki onu bekliyor olabilirler. Biz, bir an önce alanın o kötü görüntüsünden kurtulmasını, insanların aktif kullanacağı bir sosyal alana dönüşmesini istiyoruz. Orası tamamen bir rant alanı olamaz. Böyle bir şey mümkün değil. İller Bankası’nın o konuda ısrarlarından vazgeçeceğine inanıyoruz. Bir an önce orayı kullanılacak bir alan haine çevirmek en önemli dileğimiz” ifadelerini kullandı.
AK Parti İzmir Millevekili Mahmut Atila Kaya Buca Cezaevi ile ilgili arazinin mülkiyetinin İLBANK A.Ş'de bulunduğunu ifade ederek Cemil Tugay'a Basmane Çukuru gibi olmasın diyerek çağrıda bulunmuştu. Kaya, "Mantık çerçevesinde yaklaşmasını bekliyoruz" diyerek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Buca Cezaevi arazisinin toplam büyüklüğü 78 bin 208 m2 olup, arazinin mülkiyeti kamu adına İLBANK A.Ş'de bulunmaktadır. Yine hemşehrilerimizin çok iyi bildiği gibi, Buca'mıza bu arazinin içerisinde, tamamı kamusal alan statüsünde, sosyal donatı alanları, yeşil alan, yol, okul, otopark ve park kazandırmak için çalışmalara başlamıştık. Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer'in engellemeleri ve belediyenin mülkiyetinde olmayan bir arazi üzerinde planlama yapma çabası nedeniyle süreç askıda kalmıştı. İzmir'imizin yeni bir "Basmane Çukuru" hikayesi ile karşılaşmaması için, bu konuda tüm kurumların tam uyum ve işbirliği içinde çalışması elzemdir. Bunu hep belirttik, belirtmeye de devam ediyoruz. Soyer'den sonra göreve gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay'ın bu konuya yaklaşımının mantık çerçevesinde olmasını bekliyoruz."
BASMANE ÇUKURU BENZETMESİ
" Tugay'ın, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyeti kendisine ait olmayan bir yer ile ilgili yaptığı plan çalışmasının yanlış olduğunu bildiğini düşünüyoruz. Soyer döneminde yapılan söz konusu işlemin usule aykırı olduğu malumdur. Soyer döneminde takınılan uzlaşılmaz tavır ve yapılan hatalı işlemlerin devamı halinde, süreç yine davalarla uzayacak ve İzmir'imiz yeni bir "Basmane Çukuru" hikayesiyle karşı karşıya kalacaktır. Yakın zamanda İLBANK yetkilileri İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle bir araya gelecektir. Bakanlığımızın hazırladığı plan, İzmir'imizin, Buca'mızın menfaatleri doğrultusunda, hemşehrilerimizin beklentilerine uygun bir çalışma yürütülerek ortaya konmuştur. Süreç, geçmişte olduğu gibi yine paylaşımcı, açık ve şeffaf bir şekilde yürütülecektir."
SOYER: "APAÇIK KAMU ZARARI"
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, kamulaştırma masrafının bahane edilmesini şaşırtıcı bulduğunu ifade ederek, "Pişmiş aşa su katarak, kamu için kazanılmış bir haktan vazgeçilmesi apaçık kamu zararıdır” diye konuştu.
Soyer'in açıklaması ise şöyle,
“Alanın yeşil alan olması kamuoyu vicdanında da yerini bulmuşken, kamulaştırma masrafının bahane edilmesi de çok şaşırtıcıdır. Buca’nın beton sıkışıklığına mucizevi bir rahatlama sağlayacak, insanlara nefes aldıracak bir çözümden vazgeçilmesi kabul edilemez.
Kaldı ki söz konusu alan eski cezaevi alanı olduğu için öncelikle Buca’nın ve İzmir’in malıdır. İller Bankası’na aktarılan mülkiyet hakkı, o da kamu kurumu olduğu için, alanda ticari kar elde etme maksadından çok kamunun sağlıklı yaşam hakkının gereklerini yerine getirme amacını gözetmelidir.
Özetle pişmiş aşa su katarak, kamu için kazanılmış bir haktan vazgeçilmesi apaçık kamu zararıdır”
Sayfa başına git
GÜNCEL
