Yaldız: CHP’yi butlana sürükleyenler parti içinde dışarıda bırakılanlardır
İzmirli Gazeteciler Mustafa Yılmaz ve Ümit Yaldız Egeli Gazete TV’de sıcak gündemin perde arkasını araladı. CHP’ye karşı yürütülen soruşturmaları değerlendiren İzmir Merkezli Araştırma Şirketi İntegral’in Genel Koordinötürü Ümit Yaldız, “CHP’nin dışarıda kalan diğer yarısı parti içi iktidar savaşında diğer yarısını gammazladı. CHP’yi butlana sürükleyenler parti içinde dışarıda bırakılanlardır. Ses kayıtlarını mahkemeye verenler de onlardır” dedi.
Haberler / Röportajlar
4 Eylül 2025 Perşembe 15:48
İzmirli Gazeteciler Mustafa Yılmaz ve Ümit Yaldız Egeli Gazete TV’de sıcak gündemin perde arkasını araladı. CHP’ye karşı yürütülen soruşturmaları değerlendiren İzmir Merkezli Araştırma Şirketi İntegral’in Genel Koordinötürü Ümit Yaldız, “CHP’nin dışarıda kalan diğer yarısı parti içi iktidar savaşında diğer yarısını gammazladı. CHP’yi butlana sürükleyenler parti içinde dışarıda bırakılanlardır. Ses kayıtlarını mahkemeye verenler de onlardır” dedi.
İktidarın CHP’ye karşı başlattığı adına operasyon ya da başka bir şey dense de bir hareket olduğuna dikkat çeken Mustafa Yılmaz, “Bu zaten görülüyor. Yargı eliyle yaptığı bir müdahale var. Ama bir de CHP’nin kendi içinde bir durum var. Bütün bu olayların başlamasına neden olan CHP’lilerin başvuruları değil mi? Gürsel Tekin kayyum il başkanlığını kabul ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu ‘Ben kayyum Genel Başkanlığı kabul etmem’ demiyor. Bu cümle Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkmadı. CHP’nin kendi içinde bütün bunlara neden olan bir durum var” ifadelerini kullandı.
PARTİNİN DİĞER YARISI DIŞLANDI
Türkiye’de parti amblemi fark etmeden iktidara sahip olanların otokrat bir yönetim anlayışı sergilediğine dikkat çeken Yaldız şöyle konuştu: “CHP’de de erke ve iktidara sahip olanlar da diğer partilerde olduğu gibi otakrat bir uygulamanın takipçisi oluyor. O diktatörlük ve hepsine sahip olma arzusu ve isteği CHP’nin bugün içinde bulunduğu durumu yaratan sebeplerdir. Özgür Özel Kurultay’da Genel Başkanlığı 18 oyla kazandı ilk turda. O da anlaşılıyor ki İstanbul’un yoğun ablukasıyla, gücüyle, kuvvetiyle, iddialara göre parasıyla puluyla falan filan. İstanbul kongresinin seyri değişmesiydi Özgür Özel’in kazanması olası değildi. CHP’de mezhepsel bir güç odağı var. Bu da Kemal Bey’i destekleyen bir yapıydı. Orası dağıldı İstanbul kongresinden itibaren. Özgür Özel göreve geldiği zaman onu bir sınav bekliyordu. Parti Meclisi listesini oluşturmaya başlamasından itibaren Özgür Özel’i bir sınav bekliyordu. Özgür Özel o sınavı veremedi. Ekrem İmamoğlu da o sınavı veremedi. 18 oyla kazanmışsınız. Parti karpuz gibi ikiye bölünmüş. Yarısına sahipsin. Diğer yarısı size oy vermemiş. O diğer yarısını dışladılar. O diğer yarısına yaşam hakkı tanımadılar. O diğer yarısını partinin ilgili kurullarına taşımadılar. Belediye başkanı yapmadılar. Belediye meclis üyesi yapmadılar. Muhtar bile yapmadılar kendilerine oy vermeyenleri. Ekrem İmamoğlu bütün yakın çalışma arkadaşlarına ilçelerde belediye başkanı yaptı. Tamam toplum o değişeme bir prim verdi. İyi bir sinerji yaratıldı. Yeni adaylar, değişim, gençler, kadınlar derken başarı sağlandı. İzmir’deki listeler de bu yapının eseri. Ama burada iktidarın dezavantajları kadar CHP’nin de yanlışları oldu. İzmir listelerini yaparken ne kadar özenli oldu. Özgür Özel’e sorulduğunda kadın ve gençleri aday gösterdiğini söylüyor. Ama şimdi performanslarını görüyoruz. Çöpleri toplayamıyorlar. İzmir’i dibe çöktürüyorlar.”
CHP’Yİ BUTLANA SÜRÜKLEYENLER PARTİ İÇİNDE DIŞARIDA BIRAKANLARDIR
Yaldız, “İstanbul’a bakıyorsunuz. Burada başka mücadelelerden gelenler var. Kurultay’daki diğer yarı var. O diğer yarıda örgütlerden gelenler var. Emek verenler var. Özgür Özel partinin iki yakasını bir araya getirmedi. Getirmedi demiyorum. Getirmedi. Getirmeyi tercih etmedi. Biz iktidardaysak bizim adamlarımız da iktidarda olacak anlayışı CHP’yi bugün bu duruma sürükledi. CHP’nin dışarıda kalan diğer yarısı parti içi iktidar savaşında diğer yarısını gammazlamıştır. Diğer yarısının açığını aramıştır. Diğer yarısıyla ilgili her türlü iddia ve iftirayı da yapmıştır. Ama siz daha en baştan Parti Meclisi oluştururken Kemal Kılıçdaroğlu tarafından belirlenmiş milletvekillerini kucaklasanız, örgütleri kucaklasanız, sonra belediye başkanlarını belirlerken bu bana muhalifti, diğeri değildi bakmadan kim liyakat sahibi, kim emek sahibi diye bakarak onları seçmiş olsanız bugün bunlar olmazdı. O günkü yanlışlar bugünkü sinerji eksikliğinin sebebidir. CHP’ye yönelik algı karışıklığının sebebidir. Ekrem İmamoğlu’na mazbatayı verdiğinizde bütün ilçelere zabıtayı, halkla ilişkiler müdürünü, daire başkanını falan atadı. O ilçelerde siyaset yapanlar var. O ilçelerde partinin emektarları ve halkın gönlündekiler var. Onları yok saydınız. Rüzgar bizim arkamızdan esiyor. Biz yaparsak olur. Erdoğan’dan ne farkın var? Devlet Bahçeli’den ne farkın var? Devlet Bahçeli 20 sene İzmir’e ithal milletvekili adayları gönderdi. Orada hata yapmadan, hazmede hazmede, demokrasiyi içselleştirerek gidilseydi bugün bunlar olmazdı. Oy vermeyenler CHP’de dışarıda bırakıldı. Bugün CHP’yi butlana da sürükleyenler onlar. İstanbul’da ele verenler de onlar. Ses kayıtlarını mahkemeye verenler de onlar.”
AK PARTİ’NİN OYLARI ARTMIYOR, İZMİR’DE YÜZDE 30’UN ALTINDA
CHP’lilere yönelik operasyonların AK Parti’nin oylarını arttırmadığına dikkat çeken Yaldız şu bilgileri verdi: AK Parti’nin oyları artmıyor. Zaten burada mesele CHP’nin yükseliş ivmesini ve hızını kesmektir. Kafalar karışıyor şu anda. İstanbul’da 80’i aşkın itirafçı var. 2’si yalansa 1’i doğru diyor vatandaş. Ekrem İmamoğlu’na yönelik inanılmaz bir yere konulmuşluk vardı. Ona yönelik operasyon yapıldı. CHP’yi içe döndürmeye yönelik operasyon. Kurultay ve kongre tartışmalarına dönsün isteniyor. CHP’ye ‘Bunlar bu ülkeyi yönetemez algısı’ verilmek isteniyor. Zaten bu algı çok yüksek değil. Hal böyleyken bütün bu başına gelenlerden sonra CHP ciddi bir sınavdan geçiyor. İl, ilçe kongre süreçleriyle mahalle seçimlerine bakınca bu süreçten başarıyla geçtiğini de görmüyoruz. Anketlerde İzmir’de de Türkiye’de de iktidar partisinin oyları stabil düzeyde. En azından erimeyi durdurdu. Ak partinin oyları şu an ki ölçümlere göre yüzde 30’ların altına düşmüş durumda. Ama seçim dönemi olmadan, kampanyalar yapılmadan elbette kesin bir şey söylenemez. Ama hepsinin düşük. Onların düşük de CHP’liler tüy dikmiyorlar. Onların da özellikle yerel yönetimlerdeki performansları ortada. Çöpü dökecek yeri tartışıyoruz. Temel sorunlar çözülemiyor. Beklentiler yerine getirilemiyor. Seçmen gidecek yer arar. İktidar partisinden uzaklaştığı zaman adres arar. Şu an Türk siyasetinde en temel sorun üçüncü adres yok. Her iki cephenin de mutsuz seçmenin gideceği yer olmadığı için kendini kararsız olarak ifade ediyor. Ama bu kararsızlık başka bir partiye rücu etmiyor. İki yapılı, iki kutuplu bir alana sıkışmış durumda.”
TÜRKİYE AK PARTİ’DEN İZMİR CHP’DEN YORULDU
Yaldız, “CHP’liler burada performans olarak olağanüstü işler yapıyor olsalar, temel problemleri çözüyor olsalar, en azından çöpü sağlıklı bir şekilde topluyor olsalar İzmir buna razı zaten. Çok büyük beklentiler yok. Bir muhasara altında olduklarını biliyor seçmen. Bir sıkıştırma var. Bunları herkes görüyor. Yargı erki tepesinde. Onu da görüyor herkes. Ama iktidar partisinin oyları yerlerde derken CHP’nin oyları da zirve yapıyor diyemiyorum. Çünkü CHP’ye yönelik de mutsuzluk hat safhada. Son birkaç senedir söylediğim bir şey var. Türkiye AK Parti’den İzmir CHP’den yoruldu. Bu yorgunluk her iki cephede de ziyadesiyle var. Üçüncü bir yol oluşturulmuş olsa Türk siyasetinde hem Türkiye’de hem de İzmir’de çok farklı bir fotoğraf göreceğiz. Bir ihtimal Cumhurbaşkanı seçimlerinde partiye değil ama adaya bağlı olarak örneğin Mansur Yavaş’ın üçüncü bir yol açma ihtimali hala bir yerlerde bence duruyor” dedi.