Sevgili okurlar,
Tarım ve Orman Bakanlığı hileli gıda üreten firmaların isimlerini ifşa listelerinde
açıklamaya devam ediyor. Geçenlerde de bir liste yayınlandı. Listede birçok firmanın birçok
üründe yaptığı taklit ve tağşiş görülüyor.
Bir kere cezalar caydırıcı değil. Ancak cezaları ne kadar arttırsanız arttırın şayet bu
hileli ürünlere bir talep varsa bunun önüne geçemezsiniz.
Şöyle ifade edeyim. Türkiye’de asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) 2025 verilerine göre; Türkiye nüfusunun yüzde 69,3'ü, yani aşağı
yukarı 60 milyon insan asgari ücretin yüzde 50'si ve altı karşılığında çalışıyor. Asgari ücretin
iki katından fazla çalışan nüfus oranı ise, yüzde 17,7'ye geriledi. Bu da yaklaşık 15 milyon
çalışana denk geliyor. Bunların yanı sıra yine kurumların bildirdiklerine göre 20 milyon insan
da sosyal yardımlarla geçiniyor. Bu başka bir yazı konusu
Asıl konumuza gelirsek. Bu ifşa listeleri ve tarım kimyasalları nedeniyle gıda
güvenliği konusu son zamanlarda haklı olarak medyanın çokça ilgisini çekmeye başladı...
… nasıl çekmesin ki. Örneğin Türk Alman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet
Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, son yıllarda hem kadın hem de erkeklerde kısırlık
oranlarının arttığını, bunun en önemli nedeninin de gıdalardaki pestisitler (tarım ilacı
kalıntıları), hormonlar, gübrelerle çevresel faktörler olduğunu söylüyor. Gıda üretim
zincirinde gerekli önlemler alımmazsa toplumda zaten azalan nüfus daha da azalmaya
başlayacak.
Bir diğer konu da son zamanlarda sıkça dillendirilmeye başlanan toksik şişmanlık.
Kolay kilo alan ve kilolarını vermekte zorlanan bazı kişilerde aşırı toksin birikiminin buna
neden olduğu söyleniyor. Toksik şişmanlığın ana nedeni de bedendeki cıva birikimi.
Cıva dışındaki kurşun, kadmiyum, arsenik gibi ağır metaller de insanların kilo
dengelerini bozabiliyor. Tüketiciler, başta civa olmak üzere ağır metalleri gıdalar yoluyla
alıyorlar. Özellikle yol kenarları ve sanayi bölgelerine yakın yerlerde elde edilen bitkisel ve
hayvansal ürünler çok riskli.
Gıdalardaki ağır metaller, sadece toksik şişmanlığa neden olmuyorlar, ileri dozlarda
başta karaciğer olmak üzere birçok kanser türüne sebebiyet veriyorlar.
Bir de kronik yorgunluk denilen bir rahatsızlık var. Yorgunluk, halsizlik, elini kolunu
kıpırdatacak gücü bile olmama, unutkanlık, konsantrasyon zaafı, kas-eklem ağrıları, saç
dökülmeleri, cilt kurumaları, tırnak kırılmalarının ana nedeninin vücutta biriken toksinler
olabileceği ileri sürülüyor. Bu toksinlerin çoğunu da, gıdalarla alınan ağır metaller-hormonlar-
gıda boyaları ve tarım ilacı kalıntıları oluşturuyor.
Diğer yandan Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de eşek
sayısı son 20 yılda hızla azaldı. 2004 yılında 367 bin başa yakın olan toplam eşek varlığı,
2024’te 65 bine kadar düştü. Vatandaşlar da haklı olarak tek tırnaklı hayvanların etlerinin
sofralarına girdiği endişesini taşıyorlar. Zaten Tarım ve Orman Bakanlığının sayfası et
ürünlerine at-eşek eti karıştıran firmalarla dolu.
Dünya Tüketici Örgütü’ne göre; ekonomik büyüklüğü tüm dünyada 50 milyar dolar
civarında olan hileli gıda sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü de 2.5 milyar doları aşıyor.
Nesillerin yol olmasına, insanların kanser olmasına ve iş göremez hale gelmesine sebep
olanların ceza karşılığı ödedikleri para ise bütün bu olumsuzluklara karşın Türkiye’de devede
kulak kalıyor.
Çok yazık…
Prof. Dr. Harun Raşit Uysal
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi