Yaldız: Böyle devam ederse İzmir’deki belediyelere de kayyum atanır
İzmirli gazeteciler Mustafa Yılmaz ve Ümit Yaldız Egeli Gazete TV’de gündemin perde arkasını araladı.
Haberler / Röportajlar
11 Eylül 2025 Perşembe 13:47
İzmirli gazeteciler Mustafa Yılmaz ve Ümit Yaldız Egeli Gazete TV’de gündemin perde arkasını araladı. İzmir’deki işçi eylemleri ve çöp sorununa değinen İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, “Böyle giderse İçişleri Bakanlığı İzmir’deki bazı belediyeler ede kayyum atayabilir” dedi. Şu an sorun yaşanan belediyelerdeki başkanların ağır bir en kaz devraldığını hatırlatan Egeli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz da, “16 ay önce göreve gelen İzmir’deki belediye başkanları geçen dönemin ağır faturasını ödüyor” ifadelerini kullandı.
SORUNLAR DEVAM EDERSE BAKANLIK KAYYUM ATAYABİLİR
İzmir’deki işçi eylemleri ve çöp sorununa değinen Yaldız şöyle konuştu: “Bu iş tırmanmaya devam ederse bak tarihi bir şey söyleyeceğim şimdi. Bu iş bu şekilde devam ederse işçiler 200-300 bin lira alacaklı 3 ay, 4 ay geriden maaş alır vaziyete gelirse temel hizmetler çöp toplama temizlik gibi aksamaya devam ederse halk sağlığını tehdit eder boyutlara gelirse İçişleri Bakanlığı el atabilir. Yani İçişleri Bakanlığı sadece hakkında dava olan falan değil, temel hizmetlerini yerine getiremediği gerekçesiyle de belediye başkanlarına açığa alabilir. Belediye olmasının gereği hizmetleri çöpü toplayamıyorsa o belediye başkanının görevden alınması gündeme gelebilir. Efendim hükümet bizi silkeliyor. Hükümet ödeneklerimizi yarıya indirdi. İşte şöyle borç devraldık, böyle enkaz devraldık.
Bunları biliyor olmanız lazımdı zaten. Öngörüyor olmanız lazımdı. Yani Recep Tayyip Erdoğan'ın size Şimdi Sayın Özgür Özel diyor ya bir buket çiçek yaptırıp gelmesin mi bekliyordunuz? Recep Tayyip Erdoğan'ın size rakip adaylarını yendiği için bir de ödül mü vermesini mi bekliyordunuz? Kredi mi açmasını bekliyordunuz? O tabii ki size zorluk çıkaracak. Ama siz bu tüm bu zorlukların üstesinden gelebilecekseniz aday olacaktınız. Aday olurken görüyorsun. Kayyum atanırsa, görevden almaları yaşanırsa ben şaşırmam. Şimdi bu sebeplerden dolayı. Halk sağlığı bir sebeptir.”
GEÇEN DÖNEMİN AĞIR FATURASI ÖDÜYOR BELEDİYELER
Bu tablonun İzmir’e kesinlikle yakışmadığına dikkat çeken Mustafa Yılmaz, “Durumun bir de şöyle bir yönü var. Şu andaki belediye başkanları bir önceki belediye başkanlarının yediği yemeğin faturasını ödüyor. Geçen dönem şimdi görüyoruz ki bu kent o kadar pervasız yönetilmiş ki her açıdan. Şimdi bu belediye başkanları 5 yıllık, 6 yıllık ödenmeyen vergilerin, ödenmeyen SGK'ların gelir gelmez önlerine fatura olarak konacaklarını tahmin edemiyor olabilirler. Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın önüne gelir gelmez 50 milyar liralık SGK ve fatura alacakları kondu. Bu 50 milyar lirayı 3 ay içinde ödeyeceksin dendi. Ödemediğin zaman da her ay dünyanın faizini koyuyor. Tamam. Tamam mı? Yani geçmiş dönemin faturasını bu belediye başkanları şu anda çok ağır bir şekilde ödüyorlar. Bir şey daha söyleyeceğim. Bir fatura daha ödüyorlar bu belediye başkanları.”
İzmir’deki her belediyede işçi sayıları gerekenin en az iki katı veya üç katı. Üstelik de maaşlarda önemli ölçülerde yüksek. İşte en son Hükümetin devlet işçilerine ve memurlara verdiği zamları gördük. İzmir'deki rakamlar diğer kentlerdeki belediyelerden falan da yüksek. Bütün bunların yani herkesin şapkasını önüne koyması gerekiyor. Sendikacıların da öyle, işçilerin de öyle. Hepimizin gerçekçi olması lazım. Belediyeler bu yükü kaldıramıyor kardeşim. Bak burası çok açık. Belediye emekçilerinin zamanında ve tam olarak maaşlarını alması için gerçekçi ve sürdürülebilir politikaların uygulanmasından başka çare yok” ifadelerini kullandı.
İKTİDAR BU OPERASYONLARLA CHP’NİN YÜKSELİŞİNİ DURDURMAYI BAŞARDI
CHP üzerindeki yargı kıskacına da dile getiren Ümit Yaldız şu bilgileri verdi: “İktidar Partisi Türkiye'yi artık yönetemiyor. Türkiye'nin kadim sorunları var. Son ankette yüzde 28.2'ye düşmüş iktidar partisi. Düşmüş ama daha düşmesi gereken yer orası değil. Şimdi İktidar Partisi'ndeki ekonomik, siyasal, dış politika, iç politika pek çok belirsizliğin içinde yaşıyoruz. Adalete ve pek çok kamu kurumlarına güvensizlik var. Toplumsal sancılarımız var.
Buna rağmen ve bunu buna buna mukabil eee son yCumhuriyet Halk Partisi inanılmaz bir sükse yapmış. Almış başına adeta gitmiş. Birinci parti olmuş. AK Parti'nin yıkılamaz, girilemez. Alınamaz denilen kalelerine girmiş. Bursa'sı, Kütahya'sı, Afyon'u, Adıyaman'ı, Kastamonu'yu, Giresun'u almış. Şimdi bu durumda ne beklersiniz? Bu muhalefet daha da ileriye gider. Yani daha da ivme kazanır. Anketlerde yükselir. Anketlerde Cumhuriyet Halk Partisi geçen sene % 35'lerdeydi. Yine aynı şu anda. Şu an birçok güvenilir ankette Türkiye genelinde %30-31 bandında. Düşmüş yani. Geçen seneye göre düşmüş. Bu olan bitenler CHP'nin işte gerek belediyelere yönelik operasyonlar gerekse belediyeleri silkeleme operasyonları sonraki operasyonlar etkiledi. İtirafçılar Cumhuriyet Halk Partisinin Başkan adayı hakkında ortaya atılan iddialar. İzmir'de, Ankara'da, Adana'da pek çok noktada yürütülen soruşturmalar. Bunlar Cumhuriyet Halk Partisi'ni içe döndürdü. Burada birinci hedef bir sonraki adayı belirlemek değil. Birinci hedef Cumhuriyet Halk Partisi ile iktidar partisinin arasındaki makasın açılmasını engellemek. Şu an anket sonuçları bunun başarıldığını gösteriyor”
CHP YÜZDE 40’LARIN ÜSTÜNE ÇIKABİLİRDİ
Yaldız, “Ana muhalefet partisinin şu an %40'ların üzerine çıkması gerekirdi. CHP'nin hızını kesti yani. CHP'nin rüzgarını kesti. Kendisi de transfer ettiği belediye başkanları üzerinden dış politikada Trump işte Suriye vesaire çeşitli görece başarılı çalışmalar üzerinden kan kaybını azalttı, durdurdu. Dolayısıyla kendisindeki kan kaybını durdurup rakibin hızını kestikten sonra aradaki makası kapatılabilir noktaya çekti AK Parti şu anda.”
EN BÜYÜK KAN KAYBI HUKUKTA OLDU
Bu süreçlerin en büyük kan kaybını hukukta yaşattığını belirten Mustafa Yılmaz, “Türkiye'de zaten uzun süreden beri hukuk ayaklar altındaydı ama bu son kararlarla artık hukuk kan kaybından öldü diyebiliriz. Eee şimdi Asliye Ceza Mahkemesi bir karar veriyor. Yüksek Seçim Kurulu'nun üstüne çıkıyor. Oysa ki Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları kesindir. Ama Asliye Ceza Mahkemesi Yüksek Seçim Kurulu'nun temyiz mahkemesi haline geldi. Türkiye'deki bütün seçimler artık tartışmaya açıldı. Tartışmaya açıldı. Şimdi bunun da yanı sıra Sayın Tayyip Erdoğan dünkü konuşmasında hukuka atıf yaptı. Özgür Özal'ın hukuk kararlarını tanımadığını söyledi. İşte Asliye Ceza Mahkemesi kararını tanımadığına söyleyerek. Oysa Erdoğan Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımadığını söyledi geçmişte” dedi.