Bir süredir Egeli Gazete’mizde, Türkiye’nin yayın tarihine geçecek bir ilk yaşanıyor. Yazdığı eserlerle Türkiye’nin kurtuluş Savaşı tarihine ışık tutan, kahramanlarını genç kuşaklarla buluşturan, gerçekleri gün ışığına çıkaran, tarih araştırmalarıyla genç gazetecilere örnek olan Gazeteci-Yazar Yaşar Aksoy, hayatını adadığı gazete Yeni Asır’ın emekçilerine bir saygı duruşu gerçekleştiriyor.
Ben bugüne kadar, böyle uzun soluklu, gerçekçi saptamalarla bilgilendirici, kimi zaman eğlendirici, kimi zaman da hüzünlendiren köşe yazıları serisi hiç bir yerde görmedim.
Birlikte çalışmaktan onur duyduğum, kendisinden çok şey öğrendiğim, bana Yeni Asır disiplinini öğreten sevgili ağabeyim Yaşar Aksoy, yıllar süren bu ayrıntılı ç alışmayı bana ilk söylediği zaman büyük heyecan duymuştum.
Nerede ve nasıl yayınlanacaktı bu yazınsal vefa satırları…
Bir kitap olacağını sanıyordum ancak Yaşar ağabey bombayı patlattı:
“Sevgili Hürol, Yeni Asır’ın en başarılı döneminde görev alan emekçileri köşe yazısı formatında bir seri olarak yayınlamak istiyorum. Ne derseniz?”
Yanıtımız “harika” oldu.
Bu basın tarihinde bir ilkti… Ve o devrimin bir parçası olmak, hele bir dönem Yeni Asır’da görev almış, Egeli Gazete ailesi olarak bize gurur verirdi.
Ve bunu başardık…
***
İki aylık süre içerisinde Yaşar Aksoy’un ayna tuttuğu, bir gazeteci olarak ona ilham kaynağı olan meslektaşlarımızın öykülerini okuyorsunuz…
Birçoğuyla birlikte çalıştım, bir bölümünün ise iz bıraktığı anılarıyla mesleğimi yaptım.
Gazeteci ağabeylerimiz, ablalarınız, kardeşlerimiz, Yaşar Aksoy’un yazın karakterine işlenen gözlem gücüyle okurlarımızla buluştu.
Bir dönem Yeni Asır’a emek veren her bir gazeteci, unutulmadı; aksine yeniden okur karşısına çıktı, bir kez daha hatırlandı, onurlandı.
Bir bölümü artık hayatta olmayan bu haber savaşçıları, ihtilal ateşleriyle kavrulan Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu özgür gazeteci kimliğini sonuna dek koruyan, kalemini satmayan, o görüşten bu görüşe savrulmayan basın emekçileriydi.
***
Peki neden Yeni Asır ve neden gazetecileri?…
Bir konuya dikkatini çekmek istiyorum.
Türk basın tarihinin yaşayan en eski gazetesi Yeni Asır, bu yıl 130. yaşını kutluyor.
Bir asır Ege’nin Sesi olarak, okurlarına hizmet veren, son dönemde de ulusal çizgide yayın yapan gazete, özellikle İzmir’in sağlıklı kent yapısında, toplumsal gelişiminde, gelişen ekonomisinde, Atatürkçü kimliğinde, lider tavrında etkili katkı yapmış bir yayın organı oldu.
Son dönemde, özellikle ulusal boyutta yayınlanınca bu özgürlükçü, eğitici, gerçekçi çizgisinden uzaklaşsa da geçmişte binlerce gazeteci içinde bir okul olmuştur Yeni Asır…
Bugün ulusal çapta birçok gazeteci ilk eğitimini Yeni Asır’da almıştır. Bu yüzden çoğunun bileği bükülmez, aklı, vicdanı satın alınamaz.
Yaşadığı patronaj değişimiyle, artık farklı bir çizgide habercilik yapan Yeni Asır, dijital yayıncılığın da etkisiyle eski gücünü arar olsa da, Türkiye’nin en çağdaş beyni İzmir’in değerlerinin oluşmasında önemli bir pay sahibidir.
Gazetecileri de bunun önderliğini yapmıştır.
İşte anafikir budur.
***
Yazdığı kitaplarla Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın tüm detaylarını, kahramanlarını okurlarla buluşturan, bu alanda sayısız kitaplar yazan, “Hasan Tahsin ‘Yürekler Selanik”, “Gavur Mümin”, "İzmir Sevgisi”, “Atatürk’ün Ekonomi Devrimi”, “İzmir Yangını-1922”, gibi araştırmaya dayanan eserleriyle Türk insanına gerçekleri anlatan Yaşar Aksoy, Yeni Asır’da yıllarca yayınladığı “Ege’de Zaman” köşesiyle de başta Halikarnas Balıkçısı olmak üzere pek çok isimsiz edebiyat kahramanını, Ege kültürünü ortaya çıkaran “İzmir aşığı” bir gazetecidir.
Yeni Asır’da görev yaptığı dönemde pek çok gazeteci yetiştirmiş, ağabeylik yapmış, ilham almış bir fikir adamıdır.
Edebiyatta bir halk kahramanıdır.
Esprili, nüktedan kişiliği, edebiyata bakış açısı ve gazeteciliğe ‘gerçekçi’ yaklaşımıyla örnek olmuş bir insandır.
Geçirdiği rahatsızlıklara rağmen kalemini elinden düşürmeyen, toplumu uyaran, edebiyatta yarattığı “Milli kurtuluş çizgisi”yle ilham kaynağı olan Yaşar Aksoy, yazılarında hayatlarına dokunduğu gazetecileriyle bir vefa abidesi olarak, yüreklerle yerini almıştır.
Bağımsız gazetecilik yürek işidir, mücadele ister, emek ister, özgür bakış ister. Onlar kimsenin adamı olmaz, güce sırtını yaslamaz.
Yaşar Aksoy bu gazetecilerden biri oldu her zaman, savaşçı ruhuyla örnekti, yılmadı.
Mücadelelerine dokunduğu, kaleme aldığı gazetecileri de, anılarla bir Yeni Asır belgeseli ruhunu taşıyan bu yazı serisiyle geleceğe ışık olacaktır, eminim.
Bizleri yazılarıyla onurlandıran Yaşar ağabeye sevgiyle, saygıyla…
---
Hürol Dağdelen
21.07.2025