Karşıyakalıyım, bununla da gurur duyarım…
İzmir’in bu şirin ilçesinin havası, suyu, insanı bana yaşama sevinci katıyor.
Evet mimari açıdan çok değişti kabul ama Karşıyakalılık ruhu hiç değişmedi, birkaç gün yaşayın bu topraklarda tanık olursunuz dediklerime...
Çocukluğum Karşıyaka Stadı’nda geçti diyebilirim, param olmayınca kimi zaman duvarlardan tırmanıp kaçak girdiğim de oldu o stada…
Çocukluk cesareti işte…
Bu nedenle yarattığı tutkuyu, değerini bilirim o yeşil kırmızı mabedin… Gode Cengiz’i de izledim orada, ağları yırtan Rasin’i de..
Erol Baş’ın efendiliği, yetişme çağındaki bana çok şey vermiştir örneğin…
Birinci Lig’de de oynasa, üçüncü ligde de, heyecanı değişmez benim için…
KSK hayattır, yaşama biçimidir.
Bir İzmirli gazeteci olarak Göztepe’nin başarılarıyla nasıl övünüyorsam, Yeşil Kırmızı’ya gönül vermiş bir Karşıyakalı olarak, takımımın başarıları da o derece mutlu eder beni…
Fanatizmin ötesindedir tutkularım…
***
Hep o denize bakan muhteşem stadyum bana yaşatmıştı o duyguları, sevinçleri, hüzünleri… O yüzden yıllardır yıkık dökük kalmış hali benim hep derinden yaralamıştır…
Önünden her geçişimde yalnızlığı, buruk bir hüzün bırakır yüreğime…
Çocukluğumdaki o coşkulu gol sevinci artık yok.
Altay’ın stadı oldu, Göztepe muhteşem bir stada kavuştu… Karşıyaka boynu bükük kaldı.
Bütün o statları AK Parti iktidarı yaptı ama Karşıyaka, öksüz bırakıldı.
Siyasi arenanın kozu oldu yıllarca…
AK Parti’li, CHP’li nice siyasi söz verdi, fos çıktı. Milletvekilleri ve belediye başkanlarının sözleri, bugün gibi kulaklarımda…
“Merak etmeyin her engeli aşacağız. Stadı yapacağız…”
Nerede söylendi, orada kaldı.
Herkes konuştu ama onlar konuştukça stat çürüdü…
Siyasi rekabetin kara yüzü, hep Karşıyaka’yı vurdu.
Çeşitli bahanelerle stat atıl kaldı, anıları, tarihi yok oldu.
****
Bir dönem Karşıyaka’da da belediye başkanlığı yapmış olan Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilince, stadın yapılması için de nabız yokladı…
Diğer CHP’li başkanlar gibi söz verip yere sermedi koca stadın emeklerini… Taraftara söz vermişti, “Gerekirse stadı biz yaparız” dedi ve bu sözünü gerçekleştirmek için her fırsatı değerlendirmeye çabaladı.
Bunun için öncelikli olarak Ankara’ya İzmir’in sorunlarını görüşmek için her gidişinde ya da İzmir’deki AK Partili yetkililerle her görüşmesinde bunu dile getirdi…
Sonuçta yıllardır yılan hikayesine dönen ve birilerinin elinde koz olan stadın geleceği için önemli bir adım atıldı ve stadın yapımını Büyükşehir Belediyesi üstlendi…
Yakında stadın yapımına başlanacaktır eminim…
Bunun için Başkan Cemil Tugay’ın yoğun çabalarına ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı başta olmak üzere, AK Parti İzmir yönetimi ve milletvekillerinin pozitif yaklaşımları için bir Karşıyakalı olarak teşekkür etmek istiyorum.
Sonunda Karşıyakalı mabedine kavuşacak, ne mutluluk…
Ama şu soruyu da sormama izin verin; diğer statların yapımını üstlenen iktidar, neden sıra Karşıyaka’ya gelince, es geçiyor.
Bu aklımda delice bir soru…
***
Bu güzel tabloda beni en çok rahatsız eden şey, Başkan Tugay’ın sorunun çözümü için görüştüğü AK Parti’li yetkililerle bir fotoğraf çektirmesine yapılan eleştiriler oldu.
Neymiş efendim Cemil bey, AK Parti’ye geçecekmiş…
Peki ne yapsaydı, eli kolu bağlı oturup, “Ben CHP’liyim, AK Parti ile işbirliği yapmam. İzmir’in sorunları şimdilik beklesin, önce partim gelir mi” deseydi…
Beyler kendinize gelin… Oturduğunuz koltuktan birilerine sallamak kolay. Hiçbir sorumluluğunuz yok, oysa ki İzmir’in dağ gibi sorunları var…
O İzmir'in, her görüşün başkanı öncelikle…
Millet çöp krizine çözüm bekliyor… Basmane çukuru İzmir’in göbeğinde rezaletin son perdesi… Su krizi bitmek bilmiyor, yıllardır biriken SGK’ya borç yığını ertelendi, ertelendi, bu dönemi çarptı. İktidar bunu belki, tek taraflı, oy alamadığı İzmir’den öç almak için yapmış olabilir…
Yapılanları görünce hiç şaşırmam.
İzmir kokuyor beyler….
Yüzde 80’i devlete borca giden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin elde kalan az parayla bu sorunları gidermesine imkan yok.
Maaşları ödemesine de…
Ayrıca vatandaş vaat değil, İzmir’e yakışanı görmek istiyor. Türkiye’nin yaşanacak en güzel şehrinde olanları görüp “Vah vah” çekenleri değil…
****
İşin özü…
Başkan Tugay’ın yönetiminden memnun olmayabilirsiniz, onun kendine özgü yönetim biçiminden de…
Sert mizacından da…
Önceleri başkalarının sizlere sağladığı imtiyazları, bugün alamıyorsanız bunun nedenini kendinize sorun…
Başkan Tugay’a gölge etmeyin, bırakın işini yapsın, İzmir’in kemikleşmiş sorunlarını çözsün…
Çünkü bu sorunların, İzmir’in iş dünyasının kerhen desteğiyle ya da yurt dışından alınan kredilerle çözüleceği yok.
Bir kere koca sanayi gitmiş İzmir’den, siz daha ne diyorsunuz…
Kentsel felaketler artık İzmir’i aşmış, ötelemekle de olmuyor, kesin çözüm lazım… Bunun için de işbirliği şart…
Stattan sonra, Harmandalı çöp depolama tesisi için de şu günlerde önemli adımlar atılıyor. Her geçen gün yeni bir çözüme doğru gidilmesi mümkün…
Yani söylenmekle olmuyor, icraat lazım…
Yoksa yıllarca olduğu gibi, kronik kent sorununa geçici çözümler üretiriz.Aldatan kelimeler duyarız.
Ancak İzmirli artık bunu yemiyor, yaşadığı modern kente yakışan tavrı bekliyor.
Öncelikle bu güzel kentin, bu güzel kentin insanlarının hizmete ihtiyacı var, hem de herkesten fazla…
Artık buna odaklanın.
Merat etmeyin Cemil Tugay partisini de satmaz, vatandaşlarını da…
CHP’yi de bırakmaz, AKP’ye de geçmez.
Rahat bırakın adamı, işini yapsın.
GÜNCEL
Sayfa başına git