1980’lerin başında Yeni Asır’da bayağı forslu bir çay ocağı servisimiz vardı. Alt
kattaki yemekhanenin yan tarafında küçük bir odacığa sıkışmışlardı. Buradan tepsi
içinde gelen çaylar, üst katlardaki masalara dağıtılır ve çaylarımız gelir gelmez
sigaraları tüttürürdük. Daha sonra Dinç Bilgin sigara içilmesini yasakladı, masalardaki
kül tablaları toplandı.


(Meşhur çaycımız Battal)
Çay servisinin başkomutanı, Battal isimli sanki Battal Gazi Destanı’ndan fırlayıp
aramıza karışmış Doğulu bir babayiğit idi. Babayiğit dediysem, aha azman gibi bir
pehlivan değil, Cilalı İbo filmlerinden fırlamış bir tip olarak incecik, sarkık bıyıklı ve
simsiyah saçlı bir cankuş insandı.
Tüm yeğenleri de gazetede onun etrafındaydı. Bunlar Celal, Fermani, Ramazan,
Yunus ve Ayhan idi. Kars’ın Susuz ilçesinin Ermişler köyündendiler. Celal,
Ramazan, Yunus ve Ayhan çay ocağında, Fermani ise matbaada çalışıyorlardı.


(Gözlem gazetesinde ilk sanat sayfamızı yapıyoruz. Yılmaz Salım, Yunus ve
Yaşar Aksoy. (19 Ağustos 2016)
YUNUS’U UNUTAMAM..
Günümüzde Ramazan ve Ayhan yine Yeni Asır’da matbaada çalışmaktalar.
Yunus İzgi ise, yani benim Yunus’um, çok severim keratayı, sıfırdan kendini
yetiştirdi, artık koskoca bir mizanpaj ustası oldu ve Çetin Gürel’in Gözlem gazetesini
yıllarca hazırladı. Benim de her ay yayınlanan “Sanata Gözlem” sayfamı yaptı.
Battal ise emekli, evinde demli çay içmiyor artık, bayat çaydan bıktı, sabah
akşam süt içiyor, he he he. Battal sülalesine sevgilerimi gönderiyorum.
Bu bölümden çıkarılacak ders; bir gazetede çaycı olarak çalışan Doğulu bir
çocuğun ilerde liberal yönde bir ekonomi gazetesinde sayfa yönetmeni olarak
karşımıza çıkmasındaki mucizedir. Yunus’u kastediyorum. Kutlamak gerek.
Yunus’um, geçirdiği ciddi bir rahatsızlık sebebiyle gazeteden ayrıldı, emekli oldu,
evine çekildi..
Onu özlüyorum.
Mahzun bakışı yüreğimi dağlıyor..
Sanat sayfamız için sana şükran borçluyum..


(Yunus İzgi ile yaptığımız bir Gözlem sanat sayfası.. Haziran 2020.)