Berlin Duvarı'ndan gelen taş ve Hakan Atis

Hakan Atis, uzun boylu, yapılı ve bu fiziki yapısının tam tersine çok kibar ve
terbiyeli, yumuşak ruhlu bir genç arkadaşımızdı. Daima da öyle kaldı.
Bir gün gazetede masamın önüne dikildi ve bana avucumu dolduracak
büyüklükte bir taş verdi. “Nedir bu dostum?..” dedim.
“.. Abi, 9 Kasım 1989 günü, Berlin Duvarı’nın yıkılışı esnasında oradaydım,
herkes duvar yıkıntılarından hatıra taş alıyordu. Ben de alıp sana getirdim”, demez
mi?

(Berlin Duvarı yıkılıyor.. 9 Kasım 1989..)

O esnada “Weekend” isimli bir dergi hazırlıyor ve Yeni Asır’ın hafta sonu ilavesi
olarak yayınlıyorduk; yönetmenliğini de benim üstüme yıkmışlardı. Tam özgür bir
ortamda çalışıyorduk ve karışanımız yoktu. Bu yüzden hissettirmeden dergide ince
politika da yapabiliyorduk. Hakan’ın konusunun üzerine hemen atladım. “Otur anlat
bakalım, Doğu Almanya’da Komünizm çökerken neler oluyor?” dedim.
Hakan, zeki, araştırmacı ve iyi gözlemci bir gazetecidir. Uzun uzun anlattı.
Marksizm gidiyor ve yerine Kapitalizm yani Alman parası Mark’ın egemenliği
geliyordu.
Benim için başlık hazırdı.
“MARX DÜNDÜ.. MARK BUGÜN..”
Weekend’in hafta sonu sayısında Hakan’ın imzasıyla birlikte hazırladığımız uzun
yorumumuz bu başlıkla çıktı. İyi de oldu.
Hakan meslekte daima kibar, çalışkan ve giyimine kuşamına özen gösteren bir
asilzade gibi çalıştı. Çok daha yüksek görevlere layıktı. İşte bugün Yaşar Üniversitesi
Medya Koordinatörü olarak başarılı görevinin başında. Üniversitenin Mütevelli Heyeti
Başkanı rahmetli Selçuk Yaşar, bu büyüğümüzle yaptığım sohbetlerde daima
Hakan’ın meziyetlerinden söz ederdi. Ben de bu kardeşim adına mutlu olurdum.
Bu arada Hakan Atis, günümüzde eski gazetesi Yeni Asır’da “Hakan’ın Seyir Defteri”
başlıklı bir sütunda denizcilik anılarını ve sorunları da yazdı. İyi de etti. Kutlarım.
Başarılar Hakan..
HAKAN ATİS’İ TANIYALIM
Egeli Gazete’de Matbuat (basın) anılarımı yazmaya başladım, meğerse bombanın
fitilini ateşlemişim. Çok ama çok gazeteci dost, Egeli Gazete’yi ve beni arayarak
yaptığım nostaljinin şu acımasız ahvalde şerbet gibi okunduğunu belirti. Bunlardan bir
de Hakan Atis.. Uzun yıllar sonra bana sevgili mesajını attı:
“.. Yaşar Ağabey, merhaba. Bir dönemin gazeteci yetiştirme okulu olan Yeni Asır
yıllarını çok güzel yazmışsınız. Aydınlık yüreğinize ve kaleminize sağlık. Nostalji oldu.
Okuyunca eski dostları saygıyla anımsadım. Ben de o okulun bir mensubu olarak bu
kentin ilk özel tv bürosunu 26 yaşında kurdum. Star TV'nin Ege Bölge Temsilciliği
görevinden sonra sırasıyla ATV ve SKYTURK TV'nin İzmir bürolarını hayata
geçirdim. Sonrası SHOW TV Ankara Temsilciliği, ardından merhum Selçuk Yaşar’ın
danışmanlığı ve nihayetinde Yaşar Üniversitesi. Güzel yıllardı. Hepimiz mesleğin
hakkını vermeye çalıştık. Siz de her daim yolumuzu aydınlattınız. İyi ki varsınız..”

(Hakan Atis, kendisi gibi denizci olan oğlu Ege ile..)

KARŞIYAKA TARİHİ

Hakan Atis, mesajında benim ünlü “Karşıyaka Tarihi” kitabım içinde değerli görüşler
sundu:
“.. Yaşar Ağabey. Karşıyaka Tarihini anlatan 1984 tarihli ve imzalı kitabınız da
kütüphanemde değer biçilemez nadide bir eser olarak duruyor. Zaman zaman
sayfalarında hüzünle kayboluyorum. Ne yazık ki, betona teslim edilen inci gerdanlık
ilçemiz için üzülüyor, keşke o yıllarda yaşasaydım dedirten güzel insanların her birini
saygıyla, rahmetle anıyorum. Siz, bu kentin yerel yöneticileri için muazzam bir kanaat
önderisiniz. Keşke kıymetinizi bilseler. Lakin, kurucu atasına bile sırtını dönen yoz bir
toplum olduk!..
Bizler için her daim vatanını yüreğiyle seven gerçek bir cumhuriyet aydınısınız. Nazik
ağabeyliğiniz için çok teşekkür ederim. Eksik olmayın. Saygı ve sağlık dileklerimle.”